Cihad: Sözlükte “güç ve gayret sarfetmek, amelde mübalâğa etmek ve zahmet” gibi manalara gelen “Cehd” kökünden türemiştir. İslâmi Istılahta: Allahû Teâla Celle Celaluhuj’nın dini için; can, mal, dil ve diğer vasıtalarla elden gelen güç ve gayreti sarfetmeye cihad denir.
İslam, insan toplumunun ıslahını, sulh içinde yaşamalarını gaye edinmiş ve insan hak ve hürriyetlerini korumayı esas almıştır.
Savaş halini meşru kılan sebepler şunlardır:
1. “Meşru müdafaa” denilen ve Müslümanlara doğrudan yada dolaylı yollarla islam toplumunun varlık ve bağımsızlığına ve Müslümanların dinlerinde fitneye yolacak şekilde ülkelerine, mallarına ve kendilerine saldırı ile İslam tebliğ ve davetini engellemek ve gerçek bir tehlike sayılacak şekilde Müslümanlara karşı kötü niyet beslenmesi.
2. Önceden mevcut olan bir savaşın kesintiye uğramasından veya yapılmış bir sıihün düşman tarafından bozulmasından sonra edeblendirme ve sulh halinin sağ- lar.ması maksadıyla savaşa devam edilmesi.
3. Zayıf durumundaki azınlık Müslüman bir topluluğun, onlara zulmeden ve haklarını çiğneyen kendi gayri Müslim devletlerine karşı İslam devletinden yardım halinde, onlara yardım maksadıyla,
Hanefi, Hanbeli ve Mâliki hukukçularının oluşturduğu cumhuru fukahaya göre; savasın illet ve sebebi, düşmanın İslam’a ve müslümanlara karşı savaş ve saldırısıdır.
Süitlere göre ise; savaşın illet ve sebebi, bizzat küfrün kendisidir