Cami Adabına Aykırı Davranışlar

• Camilerde tiksindirici işler yapmak caiz değildir.
• Camide dikiş dikmek, ayakkabı dikmek, alışveriş vb. işlerle meşgul olmak mekruhtur.
• Allâh’ı zikretmek dışında sesi yükseltmek mekruhtur.
• Camiye tükürmek küçük günâhlardan olup kefâreti onu gömmektir.
• Camileri tezyîn etmek mekruhtur. Sıvamak ve badana yapmakta ise bir sakınca yoktur.
• Camide gecelemek mekruhtur. Ancak yabancılar ve itikâfa girenler geceleyebilir.
Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.) Abd-i Kays oğullanndan -bir diğer ri-vayete göre Sakîf kabilesinden- gelen heyeti camide ağırlamıştır.
• Müslümanları aşağılamayan ve yermeyen şiir ve kasidelerin camilerde okunmasında bir sakınca yoktur.
Ancak en güzeli, şiir zühd ve âhiret konularıyla ilgili veya dinleyenleri iyi şeyler yapmaya teşvik edici veya ağlatıcı olmadıkça camilerin bundan korunmasıdır. Bu tarz şiirlerin çokça okunması caizdir. Ancak bundan daha güzel olan, Kur’ân okumak ve Allâh’ı teşbih etmektir. Çünkü camiler Allâh’ı zikretmek ve namaz kılmak için yapılmıştır. Dolayısıyla bunun dışındaki şeylerden uzak tutulması uygun olur.
• Caminin toprağını başka bir yere taşımak mekruhtur. Ancak içinde biriken çöp ve süprüntünün dışarı çıkanlması güzel olup erdemin gereğidir.
Hz. Peygamber’den (s.a.v.) bu tür hizmetlerin, iri gözlü hurilerin mehri yerine geçeceği nakledilmiştir.
• Küçük çocuklann ve delilerin camilere girmesine izin vermek mekruhtur.
• Cünüb olanın ise caminin bir kapısından girip diğer kapısından çıkmasında bir sakınca yoktur. Aybaşı dönemindeki kadının camiye girmesine de engel olunur.
Çünkü bu durumda caminin kirletilmeyeceği kesin bilinemez.
• Cünübün camide beklemesi gerekiyorsa abdest alarak, boy abdesti alıncaya kadar camide bekleyebilir.
Ancak en güzeli abdestin yanında cünüblükten dolayı teyemmüm de etmesidir. Sadece caminin şadırvanında su bulunduğunda da hüküm böyledir. Cünüb olan kişi, şadırvana gidebilmek için teyemmüm eder ve oraya ulaşınca boy abdesti alır.