Ebu Hureyre (radıyallâhu anh)’dan rivâyet edilmiştir:
“Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem):
– ‘Helak edici yedi şeyden sakının!’ buyurdu. Ona:
– ‘Ey Allah’ın Rasulü! Onlar nelerdir?’ diye soruldu. O da:
1. Allah’a şirk koşmak,
2. Sihir yapmak,
3. Allah’ın haram kıldığı bir canı haksız yere öldürmek,
4. Yetim malı yemek,
5. Faiz yemek,
6. Düşmana hücum sırasında savaştan kaçmak,
7. Namuslu ve kendi halinde bulunan mümin kadınlara zina iftirası atmak’ buyurdu.”
(Buhârî, Vesâyâ 23, Tıb 48, Hudûd 44; Müslim, İman 145 (89); Ebu Dâvud, Vesâyâ 10 (2874); Nesâî, Vesâyâ 12)
(Alimler, konu ile ilgili çeşitli hadisler olması itibariyle, büyük günahların belirli bir sayıyla ifade edilemeyeceğini belirtmişlerdir. Abdullah ibn Abbâs’a: ‘Büyük günahlar dokuz tane midir?’ diye sorulduğunda; bir rivayette: ‘Onlar, yetmişe yakındır’ demiş, bir başka rivayette ise ‘Yedi yüze yakındır’ demiş ve başka bir rivâyette ise ‘Allah’ın yasaklarının tümü büyük günahtır’ demiştir.
Kurtubî’ye göre büyük günah: Kur’an ve Sünnet’te zenb/günah ismi verilen yada büyük olduğuna dair icma bulunan veya işleyenler için ahirette şiddetli azab tehdidi bulunan, dünyada ise had lazım gelen yahut işleyenin Allah’ın şiddetli intikamına hedef olduğu günahlardır.
Şimdi bu yedi büyük günah üzerinde duralım:
1. Allah’a şirk koşmak: Allah’a şirk koşan kimse, ebedi olarak cehennemde kalır. Bu konuda Nisa: 4/48, 116 ayetlerine bakabilirsiniz.
2. Sihir: İnsana yönelik olarak doğaüstü gizli güçlerin yardımı ve aracılığıyla belli bir maksadı gerçekleştirmek için uygulanan ve etkili olduğu kabul edilen bir iştir.
Bu olay, İslam’ın kesinlikle yasakladığı bir inanç olup bir şeyin ve bir olayın gerçekliğinden uzak olarak başka halinin gösterilmesidir.
3. Allah’ın haram kıldığı cana kıymak: Haksız yere adam öldürmek, Hanefilere göre ebedi olmasa da cehennemde uzun zaman kalacaktır. Dünyevi cezası ise kısasen öldürülmektir. Yalnız öldürülen kimsenin ailesi, öldüreni affeder yada uzlaşırlarsa kısas edilmez. Hanefilere göre, kasten haksız yere insan öldürmede kefaret verilmez. Çünkü kefarette ibadet manası vardır. Dolayısıyla kasten öldürmede, büyük günah olan kati ödenemez.
4. Yetim malı yemek: Yetim; babası ölen küçük çocuktur. Yetim malı yemek, mutlak surette haramdır. Bir velinin yada vasinin, yetimin malından yemesinin caiz olabilmesi için şu üç şartın bulunması gerekir: a. Alınan malın miktarı, ihtiyaç miktarını geçmeyecek, b. Yetimin malı sermaye yapılarak kazanç temin edip yetim ergenlik çağma erince sermayesini verecek ticaretine ise sahiplenmeye gidilmeyecek, c. Yetim ergenlik çağına girmeden fırsatı ganimet bilerek menfaatlenme yoluna gidilmeyecek (B.k.z: Buhârî, Şurût 19, Vekâlet 12; Müslim, Vasiye 15; Ebu Dâvud, Vesaya 8 (2872); Tirmizî, Ahkam 36; Nesâî, Vesaya 11; İbn Mâce, Ve saya 9; Ahmed : Hanbel, Müsned, 2/13, 216).
5. Riba yemek: Riba; mal verip karşılığında mal alırken alınan veya verilen karşılıksız fazlalıktır veya haksız kazançtır.
Burada “yemek” ifadesinden maksat; riba muamelesi yani faizcilik yapmaktır Faizcilikle kazanılan malların çoğu yenildiği için söz konusu kazanca mecazen ‘yemek” denilmiştir. Riba, bir çok ayet ve hadislerde en şiddetli bir lisanla haram kılınmıştır.
6 Düşmana hücum sırasında savaştan kaçmak: Bu kaçış, bir Müslümana kendilerinin iki mislinden fazla olmayan bir düşman kuvveti karşısında bulunduğu zaman haramdır. Daha fazla olurlarsa fazla kayıp vermeyi önlemek için geri çekilmekte bir sakınca yoktur.
7 Namuslu ve kendi halinde bulunan mümin kadınlara zina iftirası atmak: Bu hükme, erkeklere edilen zina iftirası da dahildir. Çünkü gerek kadın olsun ve gerekse erkek olsun, akıllı, ergenlik çağına girmiş ve namuslu olan bir Müslümana zina iftirasında bulunmanın cezası, seksen değnek vurmaktır.)