Bayram Namazları

By | 30 Mart 2015

bayram-namazlari     Bayram namazlan farz-ı kifâyedir. Bir şehirde bir grup tarafından kılınınca diğerlerinden sorumluluk kalkar. Ancak bir şehir halkı, bu namazları tamamen terk etmek konusunda anlaşırlarsa tövbe edinceye kadar devlet başkanları onlarla savaşır.
Bayram namazlarının ilk vakti güneş bir miktar yükseldikten sonra; son vakti ise zeval vaktidir. Kurban bayramında, ardından kurban kesileceği için bu namazın erken vakitte kılınması; ramazan bayramında ise böyle bir gerekçe bulunmadığı için geç vakitte kılınması müstehabdır.
Yolcu olmamak, kırk kişinin hazır bulunması ve devlet başkanının izin vermiş olması, cuma namazında olduğu gibi bu namazlarda da şart¬tır. Ancak Ahmed b. Hanbel’den, bayram namazında bu şartlann hiçbirinin aranmayacağı yolunda bir görüş de nakledilmiştir. Şâfıî’nin görü¬şü de böyledir.
Cuma namazında olduğu gibi, bayram namazına da erkence gitmek, güzel elbiseler giyinmek ve güzel koku sürünmek müstehabdır.
53. Bayram namazlan Hanefî mezhebinde vâcib; Şâfiî ve Mâlikî mezheblerinde müekked sünnettir. Çev.
En güzeli, bu namazın açık alanda kılınmasıdır. Bir engel bulunmadığı sürece camide kılınması mekruhtur.
Kadınların bayram namazına iştirâk etmesinde bir sakınca yoktur.

En güzeli, bayram namazına yürüyerek gitmek ve evine başka bir yoldan dönmektir. Nitekim bunun sebebini “Bayram günlerinin fazileti” konusunda açıklamıştık.

Bayram namazı için “namaz, müslümanları bir araya getiren bir ibadettir” [es-salatu câmi’atun] diye çağn yapılır.
Bayram namazı iki rekât olup birinci rekâtta iftitah tekbiri ve Sübhâneke duasından sonra altı kez tekbir alınır. İkinci rekâtta ise secdeden doğrulduktan sonra beş tekbir alınır. Her tekbirde eller kaldırılır ve “Allahu ekbentkebîran ve’l-hamdu lillâhikesîran ve sübhânallâhi bükraten ve asilen ve salevâtullâhi ‘alâ seyyidinâ Muhammedini’n-nebiyyi’l-ümmiyyi ve selleme teslîmen” denir.

Tekbirleri tamamladıktan sonra Eûzü-Besmele çekilir ve ardından birinci rekâtta Fâtiha ve A’lâ Sûresi, ikinci rekâtta ise Gâşiye Sûresi okunur. İmam Ahmed b. Hanbel’den, birinci rekâtta Kâf Sûresi, ikinci rekâtta ise İnşikâk Sûresi’nin okunacağı yolunda bir görüş de nakledilmiştir. Başka sûreler de okunabilir.

Sübhâneke duasının tekbirlerden önce okunacağı yolunda bir görüş olduğu gibi, kırâatın hemen başında okunacağı görüşü de vardır.

Kişi bayram namazını kıldıktan sonra nafile namaz kılmakla meşgul olmaz. Ailesinin yanına giderek onlarla bayramlaşır, onlara güzel davranır ve eli açık olur. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Bayram günü, yeme, içme ve ailesiyle hoşça vakit geçirme günüdür. ”

Bu söylediğimiz, her iki bayram günü ve teşrik günleri için de geçerlidir.
[Bayram namazını açık alanda kılmak daha güzel olmakla birlikte] camide kılsalar bu da caiz olur. Ancak camiye girince iki rekât tahiyyetü’l- mescid namazı kılmadan oturmamalıdır. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Camiye girdiğinizde iki rekât namaz kılmadan oturmayınız. ”

Hz. Peygamberin bu buyruğu, her iki bayram namazı ve diğer bütün namazlar için geçerlidir.

Ahmed b. Hanbel, bayram namazı açık alanda kılındığında nafile namaz kılınmayacağım söylemiştir. Çünkü Hz. Peygamber’den bayram namazlarının ne öncesinde, ne de sonrasında namaz kıldığı nakledilmemiştir. Hz. Ömer, Abdullah b. Abbâs ve İbn Ömer’in görüşü de böyledir.

Hz. Peygamber (s.a.v.) bayram namazlarını Cebâne mevkiinde kılardı. Şayet camide kılmış olsaydı tahiyyetü’l-mescid namazını terk etmezdi.
Bayram namazını kaçıran kişinin onu kaza etmesi miistehabdır. Ek tek-birler olmaksızın kuşluk namazı gibi dört rekât kılabileceği gibi, ek tekbirlerle birlikte iki rekât olarak da kılabilir. Avnca namaz kılmak için ailesini ve arka- daşlannı da toplayabilir ve böyle yapmakla çok hayırlı bir iş yapmış olur.