Dinimiz baba terbiyesine çok önem vermiştir. Hz. Ömer oğlu Abdullah’ın kendisinden baba terbiyesi alması için onu yanından ayırmamış ilim meclislerinde olmasına izin vermiştir. Baba terbiyesine örnek olacak bir kıssa şu şekildedir; Abdullah b. Ömer, küçük yaştan itibaren öğrenmeye, öğrendiklerini uygulamaya ve güzel ahlakla bezenmeye hazırdı. Son derece kabiliyetli ve çok iyi bir gözlemciydi. Babasını dikkatle takip ederdi. Bazen sorarak bazen gözleyerek ondan pek çok şey öğrendi. Babası çok sert mizaçlı olmasına rağmen onunla yakından ilgilenir, büyüklerin meclisine girmesini yasaklamazdı.
Bir gün büyük sahabelerle birlikte Allah Resûlü’nün (a.s.m.) huzurunda bulunuyordu. Efendimiz (a.s.m.) çevresindekilere:
– Mümin, Rabb’inin izni ile devamlı meyve veren, yaprakları dökülmeyen bir ağaç gibidir. Bu hangi ağaçtır? diye sordu. Abdullah b. Ömer der ki:
– Bulunduğumuz mecliste Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer gibi sahabeler vardı. İnsanların aklına çöl ağaçları geldi. Ben ise onun hurma ağacı olduğunu düşündüm. Oradakiler cevap vermeyince:
– O hurma ağacıdır, buyurdu. Ben utandığımdan cevap verememiştim. Daha sonra durumu babama anlattım. Babam:
– Bildiğin cevabı söylemen benim için şöyle şöyle olmasından daha iyiydi, diyerek benim bu halimin hoşuna gideceğini belirtti. Ben:
– Senin ve Hz. Ebu Bekir’in konuşmadığı bir yerde benim konuşmam hoşuma gitmedi, dedim.[1]
[1] Buhâri, Edep, 89; Müsned, 2/61.