Hayızlı ve cünüp hanımların Allah’ı zikretmeleri ve Kur’an okumaları caizdir. Tercih edilen görüş budur. Bu Ebû Hanife’nin görüşüdür. Şafiî ve Hanbelî mezheplerinden meşhur görüş de budur.
Ümmü Atiyye’nin rivayet ettiği hadis de bunu teyit etmektedir. Ümmü Atiyye -radıyallâhu anhâ- anlatıyor; bayram günleri (namazgaha) çıkmamız, hatta bekâr kızları da mahfillerinden çıkarmamız emredildi, Hayızlı olanları dahi çıkarmamız emredildi. Hayızlı olanların insanların en arka safında durmaları da emredildi. En arkada insanların tekbirleriyle birlikte tekbir getiriyor, onların dualarıyla birlikte dua ediyorlardı. Bu günün bereketini ve temizliğini umuyorlardı.
Açıklama:
Bu hadiste, hayızlı hanımların tekbir getirdikleri ve Allah’ı zikrettikleri belirtilmektedir.
Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem’in, Aişe validemize ‘…hacılann yaptığı her şeyi yap…’ buyurması da bunu teyit etmektedir. Hacıların Allah’ı zikrettiği ve Kur’an okuduğu malumdur. Bu nedenle hayızlı olanlarında, Alah Teâlâ’yı zikretmeleri ve Kur’an okumaları caizdir.
İbni Hazm ‘el-Muhallâ’da derki; ‘Kur’an okumak, secde âyetlerinde secde etmek, Kur’ân’a dokunmak, hayırlı amellerdir, menduptur, yapanlar sevap alır. Her kim bazı hallerde bunların yapılamayacağını iddia ederse, delil getirmekle sorumlu tutulur’.
Hanefî, Şafiî ve Mâlikilere göre, Kur’anı Kerîm’e dokunmak ve dokunarak okumak için gusül ve abdest şarttır.