Ahidname
Arapçası :
“Allahümme fâtıras semavati ve’l ardı alimel gaybi veş şehadeti. Allahümme inni a’hedü ileyke fi hazihil hayatiddünya inneke entellahü la ilahe ente vahdeke la şerike lek * Ve enne Muhammeden abdüke ve resulük * Fe lâ tekinli ila nefsi tarfete aynin fe inneke in tekinli ila nefsi darfete aynin tükarribiini mineşşerri ve tübaıdni minel hayr * Ve inni la esiku illa birahmetike fec’al rahmetike li ahda * İnneke tüfinihi yevmel kıyameh * İnneke la tuhlifül miad*
Manası :
“Ey semavatı ve yeri yaratan, gayb ve şehadet alemlerini bilen Allah’ım!.. Ey Allah’ım! Bu dünya hayatında Senden başka bir ilah olmadığına ahdediyorum. Sen birsin ve ortağın da yoktur. Muhammed (s.a.v) senin kulun ve Resulün’dür. Beni hiçbir halde nefsimle baş başa bırakma, Allah’ım! Eğer beni nefsime bırakırsan şerre yaklaşır ve hayırdan da uzaklaştırır. Ben hiçbir şeyime güvenmiyorum. Ancak senin yüce rahmetine güveniyorum. Seninle ahdediyorum! Şüphesiz ki sen va’dinden dönmezsin.” İbn Mes’ud (r.a)’dan rivayet edilmiştir. Resul-ü Ekrem Efendimiz bir gün ashabına buyurdu ki: “Sabah akşam Allah katında güzel bir sözünün bulunmasını kim ister?”
-Bunu kim istemez ki, ya Resulullah!
-Allah katında sözünün bulunmasını isteyen sabah akşam bunu okuyunca okuduğu tasdik edilerek ilahi bir mühür ile mühürlenir. Arş-ı Âlâ’nm altına kaldırılır.
Kıyamet günü gelince bir münadi nida ederek şöyle der: “Rahman’m katında sözü olanlar nerede? Onlar kalkıp hemen cennete girsinler.” Bu ahidnameyi okuyan kimsenin kıyametin sıkıntısından Allah’ın izni ile kurtulacağı ve insanlar mahşerde terlerken onun Cennet-i Ala’da olacağının müjdesi Sevgili Efendimiz aleyhisselam tarafından böylece verilmiş oluyor.