Acele Etmemek, Yumuşak Huylu ve Acımanın Sünneti
“…Onlar ki öfkelerini yutarlar (kontrol altında tutarlar) ve insanları affederler. Çünkü Allah iyilik yapanları sever.” (Al-i İmran 134)
“Ey Peygamber! Sen affetmek yolunu tut, iyilik ve güzel davranışla emret, cahillerden yüz çevir.” (Araf 199)
“İyilikle kötülük asla bir olmaz, sen kötülüğü en güzel olan şeyle sav. O vakit seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, candan bir dost gibi olur. Bu güzel davranış ve duyguya, ancak öfkesine engel olmak ve eziyetlere katlanmak suretiyle nefsiyle cihad edip sabreden ile hayır ve mutluluktan bol nasibi olanlar kavuşur.” (Fussılet 34-35)
“Kim yapılan eziyetlere sabreder, yapılan kötülüklere de intikam almayıp affetme yolunu tutarsa, şüphesiz bu hareketi yapılmaya değer işlerdendir.” (Şura 43)
İbni Abbas -Allah onlardan razı olsun-’dan rivâyet edildiğine göre Rasûlüllah sallallahu aleyhi vesellem Abdulkays oğullarından Eşecc’e: “Sende Allah’ın sevdiği iki özellik vardır: Yumuşak huyluluk ve acele etmeden sabırla hareket etmek” (Müslim, İman 25)
Hz. Aişe -Allah ondan razı olsun-‘den bildirildiğine göre Rasûlüllah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Allah kullarına merhametle ve büyük lutfuyla muamele eder. Bütün işlerde de kolaylık ve yumuşaklık gösterilmesinden memnun olur. (Buhari, Edeb 35. Müslim, Birr 48) onlar hakkında yumuşak davranır. Her işte ve tüm kişilere karşı yumuşak davranılmasını sever ve memnun kalır. Başka işlerde vermediği sevabı kolaylık gösterilerek yapılan işlere verir.” (Müslim, Birr 77)
Ebû Hüreyre -Allah ondan razı olsun- şöyle demiştir: Bedevinin biri mescidde küçük abdestini bozmuştu, sahabiler onu azarlamaya kalkıştı. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “O adamı bırakın onun idrarı üzerine bir kap veya büyük kap dolusu su dökün. Çünkü; siz kolaylık göstermek üzere gönderildiniz, zorluk çıkarıcı olarak değil” (Buhari, Vudu, 58)
Cerir ibn-i Abdullah -Allah ondan razı olsun- Rasûlüllah sallallahu aleyhi vesellem Şöyle buyururken dinledim, demiştir: “Yumuşak ve kolaylaştırıcı davranmaktan mahrum kalmış kimse bütün hayırlardan mahrum kalmış olur.” (Müslim, Birr 74)
Ebû Hüreyre -Allah ondan razı olsun- den rivâyet edildiğine göre bir adam Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’e gelip: “Bana tavsiyede bulun,” dedi. O da:
“Kızma” buyurdu. Adam sözünü birkaç sefer tekrarlardı Rasûlüllah da her defasında: “Kızma, öfkelenme!” buyurdu. (Buhâri, Edeb 76)
Ebu Yala Şeddad ibni Evs -Allah ondan razı olsun-‘den rivâyet edildiğine göre Rasûlüllah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Allah her varlığa karşı iyi davranılmasını emretmiştir. Öyleyse canlı bir varlığı öldürmeniz gerektiğinde öldürmeyi bile işkence verici ve eziyet eder şekilde değil güzel bir şekilde yapın, bir hayvanı boğazladığınızda da ona eziyet vermeksizin güzel bir şekilde kesin. Bu işi yapacak olan kimse bıçağını iyice bilesin (keskinleştirsin) de hayvanına eziyet çektirmesin.” (Müslim, sayd, 57)
Hz. Aişe -Allah ondan razı olsun- şöyle demiştir: Rasûlu- lah sallallahu aleyhi vesellem iki şeyden birini yapma konusunda serbest bırakıldığı zaman günah olmadığı sürece mutlaka en kolay olanını tercih ederdi. Yapılacak iş günah ise ondan daima en uzak kalan kendisi olurdu. Allah’ın yasakladığını çiğnemediği sürece şahsı adına hiç bir kimseden intikam almamış; Allah’ın yasağı çiğnenmiş ise onun cezasını mutlaka Allah için vermiştir. (Buhâri, Menakıb 23. Müslim, Fezail 77]
İbni Mes’ud -Allah ondan razı olsun-’dan rivâyet edildiğine göre Rasûlüllah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Cehenneme kimin gitmeyeceğini veya Cehennemin kimi yakmayacağını size haber vereyim mi? Cana yakın, garib olan herkesle iyi geçinen, yumuşak huylu, insanlarla olan ilişkilerini kolaylıkla bitiren kimseleri.” (Tirmizi, Kıyame, 45)