Hâfız ibni Abdilberr (Rahimehullâh)ın nakline göre Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in dedesi Abdülmuttalib bir gün Hicr (altınoluğun altında bulunan dâire şeklindeki çevrili yer)de uyurken dehşete kapılmış bir vaziyette uyandı, doğru Kureyş’in kâhinlerinin yanına gitti ve onlara:
“Rüyamda sırtımdan gümüş bir zincir çıktığını gördüm, onun dört ucu vardı.
Bir ucu doğulara ulaştı, bir ucu batılara ulaştı, bir tarafı gökleri geçti, diğer tarafı ise toprağın altına nüfûz etti.
Tam ben ona bakarken göz açıp kapayacak zamandan daha süratli bir şekilde nur gibi parlayan yeşil bir ağaca dönüştü ki, kimse o ağaçtan daha güzelini ve daha nûrlusunu görmemişti.
O anda pîr-i fânî iki zat başımda durdular. Birinin saçı sakalı simsiyahtı, diğerinin ise saçı sakalı bembeyazdı. Saçı sakalı simsiyah olana ‘Sen kimsin?’ dedim.
O: ‘Beni tanımıyor musun?!’ deyince, ben: ‘Vallâhi hayır’ dedim. O zaman kendisi ‘Ben âlemlerin Rabbi’nin nebîsi Nûh’um’ dedi.
Diğerine ‘Sen kimsin?’ dediğimde o da:
‘Ben Rabbinin halîli İbrâhîm’in diye cevap verdi. Sonra uyandım” diye anlattı.
Onlar da: “Eğer bu rüyan doğru çıkarsa muhakkak senin sulbünden öyle bir peygamber çıkacak ki, gök ehli de yer ehli de ona iman edecek” dediler.
Abdülmuttalib’in rüyası için Abbâs (Radıyallâhu Anh): “Abdülmuttalib’in o rüyayı gördüğü gece ben onun yanındaydım ve söylenilenleri anlayacak yaşta bir çocuktum.
Kâhinlere gittiğinde peşine düştüm ve bu hadiseye şâhid oldum” demiştir.
Abdülmuttalib’in rüyasının yorumu şöyledir;
Rüyada görülen zincir halkalarının iç içe girmesi, Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in yardımcılarının çok ve güçlü olacaklarına, dört ucunun bulunması dîninin, âlemlerin dört bir tarafına yayılacağına, zincirin ağaca dönüşmesi, davasının ağaç gibi kök salacağına ve sâbit olacağına, Nûh (Aleyhisselâm)ı görmesi, onu inkâr edenler helak olduğu gibi Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)i inkâr edenlerin de helak olacağına, İbrâhîm (Aleyhisselâm)ın görünmesi ise Millet-i İbrâhîm’İn Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)ile parlayacağına delalet etmiştir.
Abdülmuttalib’in rüyasını kasdederek Fahr-i Kâinât Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Hayber günü:
“Yalan yok ben peygamberim, ben Abdülmuttalib oğluyum” (Buhârî, el-Cihâd ve s-Siyer: 52, no:2709, 3/1051) derken: “Benim peygamber olacağımın rüyasını gören o kıymetli dedenin evladıyım” diye iftihar etmiştir. (Nu’mân el-Âlûsî, Ğâliyetü’l-mevâ’iz, sh:682; Muhammed el-Bintenî, Medâricu ’s-su ’ıid ile ’ktisâi ’l-bürûd, sh:21)