Sağlığı Korumanın Yolları Nelerdir ?

By | 26 Şubat 2015

Sağlığı Korumanın Yolları Nelerdir ?Sağlığı Korumanın Yolları Nelerdir ?

İlaçların hayırlısı burna çekilen ve ağızdan alınan ilaçlar, müshil, hacamat ve sülükle kan aldırmaktır” (Hadis-i Şerif)

  •  Güneş doğmadan kalkmak, güneşin doğuşundan sonraki 45 dakika içinde ve güneş batarken uyumamak gerekir. Bu saatlerde uyku, yorgunluk, tembellik ve hastalığı artırır. Çünkü bu saatlerde vücutta, bütün sistemleri dengeleyen hormonlar üretilir. Uykuda bu süreç yavaşladığı için fiziksel, psikolojik ve ruhsal rahatsızlıklara yol açar.
  •  Ağız içi sağlığından sorumlu mikroflorayı yokettiği için diş macunu kullanmamak, yerine ev sirkesi, kaya tuzu çözeltisi, toz zencefil, misvak kullanmak gerekir (“Ağız Sağlığı” bölümüne bakınız.)
  •  Her hastalığın temelinde sindirim bozukluğu olduğu için, dönüşümlü olarak zencefil, kekik, kimyon, kişniş, mercanköşk, hardal, zerdeçal, kaku­le, çemen ve biberiye kullanmak gerekir. Bunlar sindirimi rahatlatır, iltiha­bı kurutur, gastrit ve Hpylori enfeksiyonuna son verir, mide ve bağırsak­ları güçlendirir ve mikroflorayı canlandırır.
  •  Başağnsı, hazımsızlık, geğirme, ekşime olduğunda, tansiyon ve kan şekeri yükseldiğinde yapılacak en doğru şey kusmaktır. (“Kusma” bölümü­ne bakınız.)
  •  Her yıl yaz aylarında burna acı kavun suyu çekmek, sinüslerin sağlı­ğını, beyin ve omurgada kan-sıvı dolaşımını korur. (“Acı Kavun” ve “Epilep­si” bölümüne bakınız)
  •  Mide, bağırsak ve karaciğer enzimlerini artırmak, sindirim ve kan üre­timi gibi bütün süreçleri düzeltmek için her gün roka, ıspanak, hindibağ, kereviz, maydonoz, semizotu gibi her türlü yeşillik ve havuç, kırmızı pan­car, soğan, limon suyu ve zeytinyağı ile hazırlanmış salata yemek gerekir.
  •  Saat 21:00 de sindirim durduğu için bu saatten sonra hiçbir şey yeme­mek gerekir.
  •  Her yemekten sonra büyük abdeste çıkmak gerekir. Büyük abdeste çıkmadıkça yemek yerine karpuz, incir, greyfurt, üzüm, havuç ve mevsim salatası yenebilir. Kronik kabızlık için aşağıdaki müshil ilaçları alınabilir:
  • Magnezyum sülfat (İngiliz tuzu), hint yağı veya sinameki haftada bir, Sarısabır ilkbahar ve sonbaharda (4-6 gr 50-100 su ile eritilir ve içilir) birer defa kullanılabilir. (“Mide ve Bağırsaklar için Öneriler” bölümüne bakınız.)
  •  Sarımsak yutmaya alışmak gerekir. 3 dişten başlanarak 21 dişe kadar artırılabilir. En azından yılda 1 defa bu şekilde 21 günlük sarımsak kürü yapılmalıdır. Bu kürler sırasında 10 gün boyunca her akşam bir baş sarımsak,
  • 1 tatlı kaşığı çörekotu, 1 tatlı kaşığı ısırganotu tohumu dövülür, yarım çay kaşığı zencefil ve bal ile karıştırılıp aç karnına yenir.
  • Ömür boyu her akşam 3 diş sarımsak yutmaya devam etmek gerekir.
  • Çiğ soğan ve sarımsak kan­ser, alerji, enfeksiyon ve genetik mutasyonlara karşı bağışıklık sisteminin direncini artırır, idrar, balgam, safra ve adet söktürür, iltihabı kurutur, pa­razitleri öldürür, kanı ve iç salgı bezlerini temizler, tansiyon, kolesterol ve kan şekeri dengesini korur.
  •  Her sabah taze sıkılmış meyve-sebze suyu içmek, her gün meyve ve salata yemek kanı ve organları temiz tutar, kalbi rahatlatır, huyu güzelleş­tirir, uyku ve yemeği azaltır, vücudun sağlığını, kuvvetini ve canlılığını ko­rur.
  •  Genetiği değişmemiş karpuz, hastalıklara karşı büyük bir nimettir. Çekirdekleri ile yemek ve günde 1-2 çay bardağı kabuğunun suyunu içmek böbrek taşlarını düşürür, karaciğeri ve böbrekleri kuvvetlendirerek temiz tutar. Genetiği değiştirelen, özellikle kabak aşdı karpuz kolite ve kron has­talığına sebep olabilir.
  •  Halis zeytinyağı kan şekerini ve kolesterolü dengeler, basuru, karaci­ğer ve böbrek dokularını,- iç ve dış yaralan iyileştirir. Kanserden korunma­ da, safra taşlarım eritmede ve damarları temizlemede etkilidir. Zeytin yağından maksimum fayda sağlamak için çiğ kullanmak gerekir.
  •  Kanın akışkanlığını korumak için haftada 2-3 defa hayvani iç yağı ye­mek doğru olur.
  •  Haftada 1-3 defa salatayla birlikte kan grubuna uygun bir et ve 1-2 de­fa balık yemek sindirimi rahatlatır, bağışıklık sistemini güçlendirir. (“Et” bölümüne bakınız.)
  •  Yumurta taze olarak en fazla 9-10 günlükken yenebilir. Bayat ve 5 da­kikadan fazla kaynatılmış yumurta ve yumurta tozu zehirlidir, allerjendir. Bayat yumurta eskiden sadece çimento yapımında kullanılırdı.
  •  Kan dolaşımını düzeltmek ve korumak için her ilkbahar sülük kullan­mak, yaz-kış hacamat yaptırmak gerekir. (“Sülük Terapisi” ve “Hacamat” bölümüne bakınız.)

Sindirimi bozmamak, toksik birikintilere ve karaciğer hastalıklarına en­gel olmak için:

  •  Balık, tavuk, et, nohut, mercimek ve fasulyeyle birlikte süt ürünü kul­lanmaktan
  •  Mide ve bağırsaklarda gaz oluşturan yiyeceklerden,
  •  Sosis, salam, sucuk gibi karışık et ürünlerinden,
  •  “Fast-food’dan,
  •  Dondurulmuş yarı hazır gıdalardan,
  •  Mikrodalga fırında hazırlanan besinlerden uzak durmak gerekir.
  •  Kavrulmuş ve beklemiş kuruyemiş, margarin, ayçiçek yağı, fındık ya­ğı ve mısırözü yağı gibi rafine ve hidrojenize yağlar kolesterolü yükseltir ve damarlarda katı tıkanıklıklar oluşturur. (“Yağlar” bölümüne bakınız.)
  •  Hazır yiyecek ve içecekler sağlığa son derece zararlıdır. Bunlar, böb­rek, karaciğer, beyin ve üreme organlarında hasar, hafıza kaybı, konsan­trasyon buzukluğu, kısırlık, diyabet, alerji, genetik mutasyonlar ve bugüne kadar bilinmeyen hastalıklara sebep olur (“En Yaygın Kullanılan Katkı Maddeleri” bölümüne bakınız.)
  •  “Doğal” olduğu söylenen vitamin ve ilaçların tamamı rekombinant- DNA ürünüdür. (“Aromalar”, “İlaçlar”, “Bağışıklık Sistemi” ve “GMO” bölü­müne bakınız.) Her yerde ve her üründe yaygın olarak kullanılmaya başla­nan doğala özdeş aromalar ve parfümler tek başına bütün hastalıkları (özel­likle ruhsal hastalıklar ve kısırlık) üretmek için yeterlidir.

Müslümanlar için uyan: İlaç firmalarının resmi açıklamasına göre kap­sül, draje ve tablet yapımında sadece domuz jelatini kullanılmaktadır. Deli dana salgınından bu yana sığır jelatini üretimden kaldırılmıştır. (“İlaçlar” bölümüne bakınız.)

  •  Deterjan kullanmaktan sakınmak gerekir. Yağ çözücü, kireç çözücü, lavabo açıcı ve her tür deterjan beyin dokularını tahriş eder, beyinde kan dolaşımını bozarak MS, alzheimer gibi nörolojik ve ruhsal hastalıklara se­bep olur. Akciğerlerdeki bronşları ve alveolleri eriterek şişirir ve yıpratır, ka­na karışarak alerji, kısırlık ve kansere yol açar.
  • Ayrıca, her yerde kullanılan kokular, dioksin, ftalat, kanserojen madde­ler ve cinsiyet hormonları içerir. Bu maddeler, seçici olarak beyin ve üreme organlarında birikir, dokuları ve kan dolaşımını bozar, nörolojik ve ruhsal problemlere, hormon dengesizliği, varikosel, endometriozis, kanser ve kı­sırlığa sebep olur. (“Dioksin” “Aspartam”, ‘Titanyum Dioksit” ve “Aromalar” bölümüne bakınız.)
  •  Lenf sıvısının tuz oranını korumak için doğal kaya tuzu veya Himala- 118 ya tuzu tüketmek gerekir. Lenf sıvısında tuz kaybı bağışıklık sisteminin za­yıflamasına ve erken yaşlanmaya yol açar. Lenf sıvısı hücre metabolik atık­ları ve yağ asitleri taşır. Büyük miktarda hücre atığı, ölü hücre ve yapay yağ metabolikleri içerir. Bu maddeleri metabolizmadan uzaklaştırmak için lenf sıvısının tuzlu olması gerekir.
  • Günümüzde teşvik edildiği gibi tuz ve hayvani yağlardan uzak, bazik beslenme tarzı, lenf sıvısında tuz kaybına yol açar. Lenf sıvısı yeteri kadar tuzlu olduğunda, metabolik atıkları, osmotik basınçla, hücrelerden lenf da­marlarına çekebilir. Yeteri kadar tuzlu olmadığında atıklar dokularda biri­kir, lenf sıvısının ağırlaşıp akıcılığını kaybetmesiyle lenf damarlarında ve lenf düğümlerinde tıkanıklıklar ve lenfödemi meydana gelir.
  •  Mineral kalsiyum fazlalığından kurtulmak ve kanı sulandırmak için her gün limon suyu, greyfurt suyu, ev sirkesi veya şalgam suyu ile 30-50 gr. taze zencefil suyu içmek, zaman zaman doğal ev yapımı turşu yemek gere­kir. Bunlar aynı zamanda organizmada nitrit-nitrat, formaldehid, fenol ve klor gibi kimyasalların tahrip ettiği hasta, ölü ve kanserli hücrelerden mey­dana gelen ve kansere zemin hazırlayan günlük yaklaşık 500 gr bazik biri­kintiyi nötralize eder ve organizmadan uzaklaştırır.
  • Organik kalsiyum, yeşillik, tahin, taze ve kuru meyveden alınır. Uzun ömürlü süt, süt tozu içeren ürünler mineral kalsiyum kaynağıdır ve organik kalsiyumun yerini tutamaz. Mineral kalsiyum fazlalığı kireçleme ve kıkır­dak doku ölümüne yol açtığı için esneklik kaybı, kemik iliğinde tahribat ve bununla bağlantılı hastalıklara ve erken yaşlanmaya sebep olur.