Peygamberimizin Çocukluğu ve Gençliği

By | 1 Ekim 2014

MUHAMMED SÛRE-İ ŞERİFESİNİN FAZİLETİGüllerin efendisi, tam en güzel şekilde açacaktı ki kendisini ona sevgili kılan, sadece O’nun terbiyesi ile kendi zatının, ilgilenmesini dileyen Rabbülalemiyn, daha altı yaşındayken Annesi Hz. Amine’yi aldı. O’ndan artık yetim ve öksüzdü. Allah’ın Habibi.
6 yaşından 8 yaşma kadar dedesi Abdulmuttalib’in yanında büyüdü. Dedesi de vefat edince, yine kimsesiz kaldı. Sekiz yaşından itibaren Ebu Talib’in yani amcasının yanında büyüyüp serpilmeye, güzelleşip, gençliğin bütün haklarını vermeye başlamıştı. Ticaretle uğraşır, sürekli Habeşis¬tan ve Şam’a mal götürürdü.
Ticaretle uğraştığı dönemlerde, Hz. Hatice validemiz O’nu görmüş, aklına, güzelliğine, güvenirliğliğine, ve nuruna hayran kalmıştır.
Hz. Hatice’de malı, güzelliği, aklı, iffeti, adebi ile Arabistan’da büyük şöhreti olan bir hanımefendiydi. Aynı zamanda çok zengin bir hanımdı. Hz. Hatice’de ticeret ile uğraşır, anlaştığı kimselerle ortaklık yapardı. Ebu Talib de bu alışveriş yaptığı kimselerden idi. Allah’ın Rasulu ile bu sebepten tanıştı ve bizzat kendisi evlenme teklifi yaptı. O zaman Allah’ın Rasulu 25. Hz. Hatice 40 yaşında idiler.
40 yaşında inzivaya çekildiği Hira (Nur) dağında bir Ramazan günü, Ramazan ayının 17. Pazartesi gecesi, adını çağıran bir sesle irkildi. O sesin sahibi Cebrail (a.s) dı ve O’na Oku dedi. Alak Suresinin ilk ayetleri ile birlikte Allah’u Teala habibine açıkça peygamberliğini bildiriyordu.
İşte bundan sonra çileli, meşakkatli, sıkıntılı, hüzünlü bir 23 seneenin ilk adımları başlamıştı.
Çile vardı, tasa vardı, eziyet vardı, ölüm vardı, dert vardı, açlık vardı. Çünkü karşılığında bu ümmete bahşedilen cennet vardı. O zaman ey Allah’ın kulları, ey ümmeti Muhammed!
Gelin Allah’ın Kelamını birlikte okuyup anlayalım, anladığımızı amele dönüştürüp Tevhid bayrağını üzerimize kefen, kabrimize nur yapalım.