Peygamber Efendimizin Doğumunda Gerçekleşen Mucizeler

By | 22 Mayıs 2014

hac-umre-seti

Peygamber Efendimizin Doğumunda Gerçekleşen Mucizeler

Peygamber Efendimizin doğumunda gerçekleşen mucizelerle ilgili olarak Berzenci mevlidi şerifinde bize detaylı bilgi verilmiştir. Berzenci mevlid-i şerifinde Peygamber Efendimizin doğumunda gerçekleşen mucizelerle ilgili Amr ibni Kuteybe (Radıyallâhu Anh) ilim kaplarından olan babasının şöyle anlattığı  nak­ledilmiştir ;

Amine (Radıyallâhu Anhâ)doğum yapacağı za­man Allâh-u Te’âlâ meleklerine:

“Göklerin bütün kapılarını açın” buyurdu.

Allâh-u Te’âlâ meleklerine doğum ânında onun yanında bulunmalarım emir buyurdu.

Böylece melekler birbirini müjdeleyerek in­diler. Dünyanın dağları bu nûru görebilmek için yukarı doğru uzandılar. Denizler kabardı ve iç­lerinde yaşayanlar her tarafa dağıldı. O âna şâhit olmayan bir melek kalmadı. Şeytan yakalanıp yetmiş bukağıyla bağlandı.

Sonra ters yüz edilerek büyük okyanusun dalgalarına atıldı. Azgın cinler ve ifritler bukağı­landı. O gün güneşe büyük bir nur kisvesi giydirildi. Yetmiş bin hûrî Amine (Radıyallâhu Anhâ)nın başında Muhammed (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in doğumunu beklemek üzere hâzır bulundular.

Peygamber Efendimizin doğumunda gerçekleşen mucizelerden biride Allâh-u Te’âlâ Ahmed (Aleyhisselâm)a ikram olmak üzere o sene bütün kadınlara erkek çocuk nasib etti. O sene meyve vermeyen ağaç kalma­dı. Bütün korkular güvenceye tahvil oldu.

Nebi (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)doğunca tüm dünya nurla doldu, melekler birbirini tebrik et­meye başladılar. Her semâya biri zebercedden diğeri yâkuttan iki sütun dikilerek gök katları onlarla aydınlandı.

Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)mîrac gecesi o sütunları görünce kendisine: “Bunlar senin doğumunu kutlamak için dikilen sütunlar­dır” denildi.

Allâh-u Te’âlâ mevlid gecesi Kevser Irmağı’nın kenarında hâlis miskten yetmiş bin ağaç yetiştirdi. Onların meyvelerini cennet ehlinin buhurları yaptı. O gece semâvat ehlinin tamamı Allâh-u Te’âlâ’ ya selâmet duaları yaptı.

O gece bütün putlar ters-yüz oldu. Lat ve Uzzâ’nın:

“Hey gidi Kureyş! Onlara Emîn geldi, on­lara Sıddîk geldi. Ama Kureyş bilmez ki başına ne geldi” dediği işitildi.

Kabe-i Muazzama’nın içerisinden günlerce ses işitildi ki, o ses:

“Şimdi nûrum geri döndürülüyor. Artık zi­yaretçilerim gelmeye başlayacak. Şu anda câhiliyet pisliklerinden temizleniyorum. Ey Uzzâ! Sen bittin” diyordu.

Beytullâh’ın zelzelesi (sarsıntısı) üç gün üç gece devam etti. İşte Kureyş’in Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in doğumuyla ilgili gör­dükleri İlk alâmet bu oldu. (Takiyyüddîn el-Ma krizi, İmtâ ’u ’l-esmâ4/58-59)