Peygamber Efendimizin babasının vefatıyla ilgili rivâyet edilen ekvâlin (sözlerin) en meşhur olanına göre Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in haml-i şerifi üzerinden iki ay tamamlanınca babası Abdullâh Medîne-i Münevvere’de vefat etti.
Peygamber Efendimizin babasının vefatı şu şekilde olmuştur;
Kendisi (babası Abdülmuttalib’in emriyle ticaret için Gazze’ye gitmiş, dönüşte zayıf düşerek Medine’de bulunan) Neccar Oğulları’na mensup Adiyy Oğulları diye anılan kabileden olan dayılarına uğramıştı.
Böylece Abdullâh (babasının) dayılarının yanında hasta olarak bir ay kaldı.
Onlar onun hastalığıyla ve şikâyetleriyle uğraşmak yüzünden çok sıkıntı çektiler.
Peygamber Efendimizin babasının vefatının şerh ve îzahı
Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in babası Abdullâh, kendi babası Abdülmuttalib’in emriyle ticaret için Gazze’ye gitmiş, dönüşte zayıf düşerek Medine’de bulunan dayılarının yanına uğradı.
Adiyy Oğulları aslında babasının dayılarıydı. Çünkü Abdülmuttalib’in babası Hâşim ibni Adiyy, Neccar Oğulları’ndan olan Ümmü Seleme namındaki bir hanımla evlenmişti. O da ona Abdülmuttalib’i doğurmuştu.
Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in babası Abdullâh’ın kendi dayıları ise Kureyş’in Mahzuna Oğulları’ndan idi.
Arkadaşları Mekke-i Mükerreme’ye döndüğünde babası oğlunun hasta düştüğünü haber alınca en büyük oğlu olan Hâris’i Medîne-i Münevvere’ye gönderdiyse de o, onu Nâbiğa Mahallesi’nde defnedilmiş olarak buldu.
Evvelce kabr-i şerifi ziyaret edilirken şu anda Mescid-i Nebevî’nin genişletilen sahasının içerisinde kaldı.
Rivâyet olunduğuna göre Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in babası Abdullâh vefat ettiğinde melekler:
“’Ey Rabbimiz! Peygamberin yetim kaldı’ deyince, Allâh-u Te’âlâ:
‘Onun velîsi, koruyucusu ve yardımcısı Benim’ buyurdu.”
(Nîsâbûrî, Şerefu’l-Mustafâ, no:99, 1352; Takiyyüddîn el-Makrîzî, İmtâ’u’l-esma, 4/48; İmâm-ı Safûrî, Nüzhetü’lmecâlis, 1/275)
Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) in yetim kalmasının hikmeti hakkında bahr-i kâmilden şu ebyâtı söyleyen ne güzel söylemiştir:
“Yüce ilah Rasûlünün babasını aldı,
O, yetim kalan Rasûlüne daima acıyandı.
O yetim olarak tek kalana canım fedâ, Zâten incide en güzel itibar tek olana. ”
(Muhammed el-Bintenî, Medâricus-su’ûd ile’ktisâi’lbürûd, sh:14-15)