Okul Ev Zıtlığı

By | 23 Nisan 2015

Okul Ev ZıtlığıOkul Ev Zıtlığı

Çocuk görerek, duyarak, taklit ederek öğrenir. Kişiliği de, Çevresinde görüp duyduklarına göre oluşur. Bundan ötürü­dür ki, din eğitimine en sağlıklı başlangıç, çocuğun, dinin ya­şandığı bir ortamda, hayatını dinin gereklerine göre düzenle­yen bir aile ya da çevre içinde bulunması ya da bulundurul­ması ile gerçekleşebilir. Evde farklı okulda farklı davranış ve sözlere muhatap olan çocuk bir noktada tabi ki fire verecek­tir. Her şeyin okulda verilebileceğini veya düzeltilebileceğini sanır aileler. Bizim bu noktada ailelerle sürekli iletişim halin­de olmamız gerekir.

Rasûlullah’tan (s.a.s.), çocuğa güzel isimler verilmesi yö­nünde, hadis kıtaplarında pek çok hadis bulunmaktadır. Bu ha­disi şeriflerden hareketle diyebiliriz ki, din eğitimi faaliyeti daha çocuğun ilk günlerinde bu şekilde başlatılmış olmaktadır. Eğer çocuğun ismi islami açıdan sıkıntılı ise ilk önce isminin resmi olmasa da toplum arasında söylenebilecek ikinci bir ism ile değişmesini ailesinden talep edebiliriz.

Öğretim faaliyetleri programlanırken okul ev işbirliği yapıl­masını tavsiye ederim. Aileden gerekli görülen zihnî tedbirler, ilk etapta bazı dinî kavram ve ifadelerin tekrar edilmesi istene­bilir. Çocuğun küçük yaşta sık sık duymaya başladığı Allah, ca­mi, ezan, Müslüman, Kur ân vb. kelimeler, onun anlayış ve ifa­de kabiliyetine göre tekrar edilerek manevî duyguların tedricen artacak bir şekilde hissettirilmesine çalışılabilir.

Aileden çocuğun yanında münferiden veya cemaatle na­maz kılması veya sesli bazı dua, zikir ve ibadetlerin yapılma­sı veya en azından çocuğuna selam vermesi istenebilir. Okulda sınıfa giren hocanın selam vermesi ve selam konusunu öğre­nen çocuğun evde “esselamu aleyküm” sözcüğünü duymama­sı sizce onda nasıl bir etki ve süreklilik bırakır?

Demek ki, çocuk belli yaşa veya seviyeye gelinceye kadar, kendisine öncelikle ebeveyninin dinî tutum ve davranışlarını ör­nek olarak alabilecektir.