Müzik-Koku İkilisi Nedir ?

By | 6 Mart 2015

Müzik-Koku İkilisi Nedir ?Müzik-Koku İkilisi Nedir ?

Müzik-koku İkilisinin oluşturduğu “psikotropik etki”nin zihin kontro­lünde ve savaşlarda silah olarak kullanıldığını çok az kişi bilmektedir. Ko­kular limbik sisteme doğrudan ulaştığı için, beyni, müzik ile hedeflenen fi­ziksel, psikolojik ve ruhsal etkilere hazır hale getirir. Bu sebeple özellikle alışveriş merkezlerinde, toplu eylem, çalışma ve yaşam alanlarında, sinema ve konser salonlarında müzikle birlikte daima kokular kullanılmaktadır.

Marketlerde sürekli yayınlanan müziğin kaotik sesleri meyve ve sebzelerin yüzde 70-99’unu oluşturan su klasterlerini dağıtarak zararlı hale getirir, hastalıklara sebep olur. (‘Sibernetik Tıp’ bölümüne bakınız.)

Günümüzde ruhsal sıkıntıları, cinsel isteği, agresifliği artıran veya azal­tan, duygusallığı güçlendiren, dişiliği kuvvetlendiren, manevi dengeyi bo­zan, korku uyandıran ve benzeri sentetik kokular üretilmektedir. Kokular üzerine çalışma yapanlar daha da ileri giderek davranış ve zihninsel faali­yetlere müdahale etmeyi, insanı baştan “yaratmayı” planlamaktadır!

Kokuların nörolojik etkilerinden faydalanmanın en yaygın ve masum şekli çalışma performansını yükseltme, satışı artırma, stresli ortamlarda in­sanları rahatlatma veya cinsel isteği yönlendirmedir.

“Perfume” adıyla yapılan bir Fransız filminde parfümlerin içeriği, üreti­mi, insan üzerindeki fiziksel, zihinsel ve ruhsal etkileri ince detaylarla an­latılmaktadır. Filmin kahramanı, kimsenin ilgilenmediği ve sevmediği, be­den kokusu olmadığı için yanından geçen köpeklerin bile fark etmediği bir seri katildir. Ancak koku alma duyusu son derece gelişmiştir. Filmin son sahneleri manidardır. Katil, idam edilmek üzere çıkarıldığı platformda, öl­dürdüğü kadınların vücudundan elde ettiği parfüm (feromon karışımı) şişe­sinin kapağını açar. Şişenin kapağı açıldığında, meydanda bulunan ve öldü­rülmesini sabırsızlıkla bekleyen kalabalık, katili, büyülenmişçesine bir me­lek veya Tanrı gibi görmeye başlar. (Muhammed (s.a.v.): “Deccal’in alnında “kafir” yazılı olacak, okumayı bilen ve bilmeyen bunu okuyacaktır. Buna rağmen herkes ona “Rabbim” diyecektir.”buyurur.)

Parfümün insanlar üzerindeki etkisini gören katil: “Bu parfüm ile bütün dünyayı esir alabilir, krala ayaklarımı öptürebilir, papaya parfümlü bir mek­tup yazıp Mesih olduğumu ilan edebilirim.” diye düşünür (Deccal iddiası). Dünyanın koku üretim merkezi Strassburg’a gider, ürettiği parfümü üzeri­ne dökerek bedenini insanlara yedirir ve bu şekilde sürekli çoğalarak yaşa­maya devam eder. “Yiyip içtiklerinize dikkat edin çocuklarınız yiyip içtikterinizden hasıl olur.”Muhammed (s.a.v)

Kokuların etkisini görmek açısından bu hikaye de çok çarpıcıdır:

25 yaşlarında 3 çocuk annesi zengin ve güzel bir kadında halsizlik ve depresyon vardı ve dişleri kuma dönüşerek dökülüyordu. Problemin kayna­ğını araştırırken deterjan kokularına aşırı bağımlı olduğu görüldü. “Evdeki yardımcılarımın kullanacağı deterjanları ben seçiyorum. Markete gidiyo­rum, kapaklarını açarak kokluyorum, hoşuma gidenleri satın alıyorum.” di­yen genç kadına en çok hangi deterjanı sevdiği sorulduğunda “En çok Mr. Muscle’ı seviyorum. Onu kucaklıyorum, bir kenara çekiliyorum, kimsenin yanıma gelmesini istemiyorum. Onu içmek istiyorum ama biliyorum ki içersem ölürüm, onun için burun deliklerimin önüne, çeneme ve dilimin ucuna sürüyorum.” “Peki eşini seviyor musun” sorusuna karşılık “Evet, uzak dursa seviyorum, yaklaşınca itiyorum” diye cevap verir.

Kadının bağlandığı ve bağımlısı olduğu şey aslında deterjan değil, ko­kusundaki psikotropik maddeler ve özellikle cinsel hormonlar (feromonlar), androjenlerdir. Bu hikayenin farklı versiyonlarını pek çok kadından duymak mümkündür. Ailelerde huzursuzluk sebebi olan cinsel isteksizlik problemi yalnızca fiziksel bir problem değil, aynı zamanda ahlaki, ruhsal ve toplumsal bir problemdir.

Bugün dünyada kokular vasıtasıyla yapılanların ne boyutta olduğunu öğrendiğimiz zaman iş işten geçmiş olacaktır.