Abdullah bin Yezid anlatıyor: Biz Abdullah bin Mes’ud radıyallâhu anh ile beraber otururken yanımıza Abdullah’ın oğlu geldi. Üzerinde ipek bir gömlek vardı. Abdullah İbn-i Mes’ud radıyallâhu anh oğluna “sana bu gömleği kim giydirdi” diye sordu. Oğlu “annem giydirdi” dedi. Abdullah ibn-i Mes’ud oğlunun üzerindeki gömleği çıkarıp ikiye böldü ve sonra “annene git ve sana başka bir gömlek giydirsin” dedi.
Açıklama:
Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem ümmetinin erkeklerine kadınlara benzemeyi ve yine ümmetinin kadınlarına da erkeklere benzemeyi kesinlikle haram kılmıştır. Öncelikle bir haramlığa binaen daha sonra da karşı cinse benzemeye çalışmanın toplum üzerinde meydana getireceği sosyal bozuklukları düşünerek tüm eğitmenlerin eğitimi ile meşgul oldukları çocukları mutlak surette karşı cinse özenmemeyi öğretmeleri temel görevleri arasındadır. Bu minvalde karşı cinsin giyim ve kuşamına benzer tarzda giyinmek, karşı cinsin takılarını kullanmak kesinlikle çocuğun bu merhalesinde kendisine yasaklanmalıdır.
Yine bu konuda gelen rivayetlerde Resûlullah’ın sallallâhu aleyhi vesellem, kadınlara benzemeye çalışan erkeklere ve erkeklere benzemeye çalışan kadınlara ve yine kadın elbisesi giyen erkeklere ve erkek elbisesi giyen kadınlara lanet ettiği geçmektedir.
Aslen giyim-kuşam sanıldığı gibi basit bir şey değildir. Cinsler arasında duygusal yapının bozulmasında en önemli faktör giyim-kuşam bozukluğudur. Bu rivayetler, karşı cinslerin etkileşimlerinde giyim kuşamın büyük önem arzettiğini açığa çıkarmaktadır. Bu sebeple tüm eğitimcilerin ve velilerin bu hususu asla göz ardı etmemeleri, daha küçük yaşta iken çocuklarına karşı cinsin giyim ve kuşamına benzer şeylerin giyilmemesini öğretmeleri gerekir. Sonuç olarak çocuğun yasaklanmış şeyleri giymesinde bir sorumluluk yoktur. Zira mükellef değildir ve kalem kendisinden kaldırılmıştır. Ancak bu hususta anne ve babaya mutlak surette bir sorumluluk vardır.