Yüce Allah (cc) şöyle buyurur:
“Ey Ademoğlu! Her mescide gidişinizde zinetli elbiseleri giyin. Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.”
İsraf nedir?
İsraf konusunda halkımız arasında yanlış veyahut eksik anlayış var. İsraf deyince birçok kimse ekmeğin, yemeğin artanının atılması zannederler.
Evet, ekmeğin, yemeğin artığını atmak israf olduğu gibi pek çok konular da israf kapsamındadır.
Esasen israf: Birşeyin haddinden fazla yakması; birşeyin ölçüden fazla yapılmasıdır. Bir kuvvetin, enerjinin yerinde harcanmaması yahut yerinde harcanırken ihtiyacından fazla sarfetrrıesi israftır.
Çöpe atılan ekmek ve yiyecekler israf olduğu gibi lüzumundan fazla kullanılan su ve her türlü maddeler de israftır.
Zamanımızı boş yere harcamak da israftır. Müslüman, her saatini ya dünyası, ya da ahireti için sarfetmesi lazımdır.
Kahve köşelerinde sırf vakit geçirmek için parasız da olsa kağıt oynamak, onları seyretmek de israftır. Bunlara sorarsanız. Niçin oynuyorsunuz? Niçin oynayanları seyrediyorsunuz? Verecekleri cevap:
“Zamanı geçirmek, zamanı öldürmek için.” Derler. Müslümanın ise boş yere geçireceği hiçbir boş vakti yoktur. Ya dünyası veya ahireti için sarfetmesi lazımdır.
Emekliyim, yaşlıyım, kahvede vakit öldürmek için kahvede oturmaktan başka ne yapabilirim? Diyenlere cevabımız var: Kitap okusun, okuma bilmiyorsa okuyanları dinlesin veyahut Allah’ı zikretsin, ne kadar çok zikrederse o kadar fazla sevap kazanır. Kalbinde huzur, sükun, itminan meydana gelir.
Yine eline teşbihi alsın yüzlerce binlerce istiğfar çeksin. “Elhamdülillah”, “Sübhânellâh”, “Allahu Ekber” desin. Bildiği duaları okusun. Yüce Allah, Kur’an’da Allah’ı çok zikretmemizi emretmektedir.
Allah’ı çok zikretmemiz, Allah’ın bize verdiği sayısız nimetlere karşı şükür ifadesidir, hatta az biledir.
Yüce Allah, helal yemeyi emretmiştir. Fakat haddi aşmayı, çok oburluğu da yasak etmiştir.
“Ey iman edenler! Allah’ın size kıldığı iyi ve temiz şeyleri (siz kendinize) haram kılmayın ve sınırı aşmayın, Allah sınırı aşanları sevmez.”