İlk Yaratılan Nur

By | 3 Mart 2014

ilk yaratılan nur

İlk yaratılan Nur Peyganber efendimize aittir.İlk yaratılan nurla ilgili Cabir’ den rivayet edilmiş önemli bir hadis vardır.Berzenci mevlid-i şerifinde ilk yaratılan nur ve bu nur’un özellikleri şu şekilde açıklanmıştır ;

Abdürrezzâk’ın, Ma’mer’den, onun İbni Münkedir’den, onun da Câbir’den (Radıyallâhu Anhüm) rivâyetine göre o şöyle demiştir:

Ben Rasulüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)e  Allâh-u Te’âlâ’nın yaratmış olduğu ilk şeyi sorduğumda:

“Ey Câbir! O (ilk yaratılan), senin pey­gamberinin nûrudur! Allâh önce onu yarattı, sonra bütün hayırları onda yarattı, her şeyi ondan sonra yarattı.

Onu yarattığı zaman kurb (mânevî ya­kınlık) makamında huzurunda onu on iki bin sene ikâme etti (tuttu).

Sonra onu dört kısma böldü; Arş’ı ve Kürsî’yi birer kısımdan yarattı, Arş’ı taşıyan meleklerle Kürsî’yi bekleyen melekleri bir kı­sımdan yarattı.

Dördüncü kısmı kurb (mânevî yakınlık) makamında on iki bin sene tuttu, sonra onu dört kısma ayırdı; bir kısımdan Kalem’i, bir kısımdan Levh’i (Mahfûzu), bir kısımdan da cenneti yarattı.

Sonra dördüncü kısmı korku makamın­da oniki bin sene tuttu, daha sonra onu dört parçaya ayırdı; Bir parçadan melekleri, bir cüzden güneşi, bir cüzden de ayı ve yıldızları halketti.

Böylece dördüncü cüzü ümit makamında on iki bin sene ikame etti.

Sonra onu da dört cüze ayırdı; bir cüzden aklı, bir cüzden ilim ve hikmeti, bir cüzden de ismet ve tevfîkı (günahlardan korunma ve ha­yırlara muvaffak kılınmayı) yarattı.

Dördüncü cüzü haya makamında oniki bin sene tuttuktan sonra, Allâh-u Azze ve Celle ona tecellî buyurunca, o nur ter attı.

Böylece ondan yüz yirmi dört bin nur damlası damladı, Allâh her bir damladan ya bir Nebînin ya da bir rasûlün rûhunu yarattı.

Sonra peygamberlerin ruhları nefes aldı, Allâh onların nefeslerinden kıyamete kadar gelecek velîleri, şehitleri, sa’îdleri ve itaatkâr­ları var etti.

Demek ki, Arş ile Kürsî benim nûrumdandır, (meleklerin efendileri olan) Kerûbiyyûn benim nûrumdandır, rûhânîler ve me­lekler benim nûrumdandır, cennet ve içindeki nimetler benim nûrumdandır.

Yedi kat göklerin melekleri benim nûrumdandır, güneş, ay ve yıldızlar benim nûrumdandır, akıl ve tevfîk (hayırları bulmak) benim nûrumdandır.