İbrahim (A.S.)

By | 11 Mart 2015

ibrahim-a-sİbrahim (A.S.)’a gelince: Takdis, tevhid, tenzih ve tefrid (Allah’ı BİR olarak tanıtmak) ile Hak Teâlâ’nın Rububiyet mertebesi tamam olduktan sonra, Allah’ın Muhabbetinden İbrahim Halilullah zahir oldu. Ve Nemrut, dünyaya nefsi ile bağlanışı sebebiyle İbrahim (A.S.)’la kavgacı oldu. Onu: «Peygamber midir veyahut yalancı mıdır?» diyerek tecrübe için od’a, ateş’e attı. Oysa Nemrud’un ateşi İbrahim (A. S.)’a nur ve bahçe oldu. Hazret-i İbrahim’in hakikati ve ruhu Allah’ın Zat nurundandır ki, İsmilaziz’dir. Çünkü Hak Sübhânehu ve Teâlâ Hazretleri, İbrahim (A.S.)’ı kâfirlerin hakaretinden aziz eyledi. O, Allah Teâlâ’nın katında ÎZZET’e erdi. Ve böylece Hak Teâlâ Melekût âlemini O’na açıp müşahede ettirdi, O’nu bu izzete eriştirdi. Aklı ve kalbi Allah’ın sıfat nurundandır. Ve ismi Halim’dir. Nitekim Hak Teâlâ Hazretleri, Kuran-ı Kerim’inde şöyle buyurur:
«İbrahim, yumuşak kalbli, halim bir insandır.» (Tevbe sûresi, âyet: 114)

Bu sebepten, İbrahim (A.S.), bütün halka yumuşaklık gösterip lütfederdi. Nefsi, Hak Teâlâ’mn fiil isimlerinden ikisindendir. Biri, Rezzak ve biri Reşid’dir. Hak Sübhane ve Teâlâ Hazretleri ona rızkın sebeplerini hediye etmişti. Böylece İbrahim (A.S.) rızka mazhar olanlardandır. Ama, Reşid olduğu sebebi Hak Teâlâ’mn şu âyet-i kerimesinde belirtilmiştir:

«Biz daha evvel İbrahim’e hidayet vermiştik. Önceden (peygamberliğe) ehil olduğunu iyi biliyorduk.» (Enbiya sûresi, âyet: 51)