Hızır Aleyhisselam kimdir müslümanlar tarafından çokça merak edilen sorulardan birisir. Hızır Aleyhisselam kimdir sorumuza cevap niteliği taşıyan bir ayet şöyledir ; “Derken kullarımızdan öyle bir kul buldular ki, biz ona tarafımızdan bir rahmet (peygamberlik veya velilik) vermiş; ve tarafımızdan (gayba dair) bir ilim öğretmiştik. Musa, Hızır’a: ‘Sana öğretilen ilimden bana bir gerçek öğretmen şartı ile sana arkadaş olabilir miyim?’dedi.” (Kehf; 65-66)
Hz. Hızır ile ilgili bir çok hadiste mevcuttur. Hızır Aleyhisselam kimdir sorumuza yanıt olabilecek bir hadiste Hz.Hızır’dan şöyle bahsedilmiştir; “Hızır’ın ‘Hızır’ diye isimlenmesi şuradan gelir. O, kupkuru beyazlamış ot destesinin üzerine oturmuştu. Deste, altında derhal yeşerdi.”(Ebû Hureyre)
Hikâye: Hızır’ın (as) Bilgisi
Hz. Musa Yahudilere hutbe vermişti. Kendisine “İnsanların içinde en alim kimdir?” diye sormuşlardı. O da “Benim!” diye cevap vermişti. “Allah bilir” demediği için Cenab-ı Hak kendisini kınamış ve buyurmuş ki; “Filan yerde iki denizin kavşak noktasında senden daha alim bir kulum (Hz. Hızır) var.” Musa (as) Rabbine onu nasıl bulacağını sordu. Allah (cc) buyurdu ki: “Yanına bir zembil içinde tuzlu bir balık alırsın. Balığı nerede kaybedersen o kulumu orada bulursun.”
Musa (as) da öyle yaptı. Arkadaşı Yuşa b. Nun ile o kayanın yanına varınca istirahat için biraz uykuya yattılar. O esnada zembildeki balık dirilerek, denize atlamış. Balığın gittiği iz, suyun altında tünel gibi kalmış. Yuşa uyanınca bunu gördü, fakat Hz. Musa’ya söylemeyi unuttu. Ertesi güne kadar yollarına devam ettiler. Sabahleyin Musa (as) kahvaltı isteyince, artık Yuşa olanı anlattı. Hz. Musa balığı kaybedince Allah’ın söylediklerini hatırladı ve geri döndü. O sırada işte Hızır’la (as) karşılaştı ve kendisiyle arkadaş olmak istediğini söyledi: “Sana öğretilen ilimden bana bir gerçek öğretmen şartıyla sana arkadaş olabilir miyim?” dedi. Hızır (as) kabul etti ancak Hz. Musa’dan yaptığı hiçbir şeyi sormamasını istedi.