Ganimetlerin Dağılışı

By | 11 Mart 2015

ganimetlerin-dagilisi     Din bilginleri rivayet ederler ki:
Bedir günü Müslümanlar üç bölük olmuşlardı. Bir bölük Habîbullah (S.A.V.)’i korumak için ayrılmışlardı ve mübarek çardağın çevresini dolaşıyorlardı.
Bir bölüğü Kureyş kâfirleriyle cenkteydi.
Bir bölüğü de ganimet malları ve silâhları toplayıp esirleri muhafaza ederlerdi. Her bölük kendisine ganimetten çok mal düşeceği kanısındaydı. Fakat cenk edenler:
— «Asıl hak bizimdir!» derlerdi. Peygamberimiz (S.A.V.)’ı koruyanlar da:
— «Hak bize gerektir. Ganimete önce biz hak kazandık!» diye iddiada bulunurlardı. Üç bölük arasında hak aykırılığı düşüncesi vardı. O zaman Enfâl sûresinin ilk âyeti nazil oldu.
— «Ey Resulüm, sana savaş ganimetlerinin kime ait olduğunu soruyorlar. De ki: Bu ganimetlerin pay edilmesi, Allah’a ve Resulüne aittir. Onun için siz gerçekten inanan kimseler iseniz Allah’tan korkun ve biribirinizle iyi geçinin ara bozmayın. Allah’a ve Resulüne itaat edin.» (Enfal sûresi, âyet: 1)
Bundan sonra da yine Enfâl sûresinden şu âyet-i Kerime indi:
«Eğer Allah’a iman etmişseniz ve HAK ile BÂTIL’m ayrıldığı gün (Bedir Gününde) iki ordunun karşılaştığı gün kulumuz Muhammed’e indirdiğimiz âyetlere iman etmişseniz, iyice bilin ki kâfirlerden almış olduğunuz her hangi bir şeyin mutlaka beş paydan bir payı ALLAH’ın Resulünün ve yakınlarının, yetimlerin, yoksulların ve yolda kalmış olanlarındır. Allah’ın her şeyi yapmağa gücü vardır.» (Enfâl sûresi, âyet: 41)
Her kim bir ganimet ele geçirmişse onları getirdi. Hepsi bir yere toplatıldı. Cenk eden sahabe kendilerine çoğu verileceğini sanırken Resulullah (S.A.V.), onları üç bölük arasında eşit olarak dağıttı.
Sa’d İbni Ebû Vakkas:
— «Yâ Resûlâllah! Kavminin cenk edenlerine verdiğin gibi zayıflarına da verecek misin?» dedi.
Peygamber (S.A.V.):
— «Zaferiniz zayıfların duasiyle değil midir?» diye cevap verdi. Sa’d İbni Ebû Vakkas der ki:
— Bedir günü kardeşim Umeyr öldürüldü. Ben de Sa’d İbni Ebul Âs’ı öldürdüm. Onun Kesife adındaki kılıcım aldım. O kılıcı da Resû- lullah (S.A.V.)’e söyleyince:
— «Var, onu da ganimetlerin içine koy!» diye buyurdu. Ben de ön-lerinden ayrıldım, gittim. İçime o derece üzüntü geldi.
— «Allah bilir ya hem kardeşim gitti, hem de elimdeki kılıç!» dedim. Henüz bir kaç adım yer gitmiştim ki Enfâl sûresi nazil oldu. Bana:
.— «Git, kılıcını al!» diye buyurdu.
*
Hazret-i Muhammed, dönüşte Safra denilen yere gelince bir tepe üzerine indi. Orada ganimetleri Bedir gazilerine dağıttı.
Özürleri olduğundan Bedir’e gidemeyip Medine’de kalan sekiz kişiden üçü Muhacirlerin, beşi de Ansarın ileri gelenlerindendi, onlara da bu ganimetlerden pay verildi.
Sa’d İbni Ubeyde, gerçi, gazada bulunmamıştı ama Medine’den gazaya çıkmış, bir yılan tarafından ısırılmıştı. Ona hisse ayrıldı.
Bir rivayete göre, Sa’d İbni Mâlik Medine’den gazaya çıkacağı zaman ölmüştü. Onun da mirasçılarına hisse verildi.
Yine bir rivayete göre Bedir şehitlerinin ailelerine de ganimetten pay ayrıldı.
Hazret-i Muhammed (S.A.V.) Ebû Cehil’in devesini ve Zülfikar adındaki kılıcını kendisi aldı. Sonra da o Zülfikâr’ı Hazret-i Ali’ye verdi. Sonra asileri bağlattı. Başlarına nöbetçiler koydurttu.