Fetva Vermenin Önemi

By | 24 Ocak 2015

fetvanın-önemiMücâhid anlatıyor:

Atâ, Tâvus, İkrime ve ben, Abdullah b. Abbas ile birlikte oturu­yorduk. Yanımıza bir adam geldi. O sırada Abdullah b. Abbas na­maza başlamıştı. Adam:

–           Aranızda fetva verecek biri var mı? dedi.

–           Sor! diye karşılık verdim. Adam:

–           Tuvalette bevl yaptıktan sonra, peşinden meni geliyor. Ne yapmam gerekiyor?

–           Gusul abdesti alman gerekiyor, dedim. Adam cevabını alınca dönüp gitti. Abdullah b. Abbas namazını bitirmişti bize döndü ve

–           Ey İkrime adamı geri çağır! dedi. Adam gelince:

–           Siz bu adama fetva mı verdiniz?

–           Evet.

–           Allah’ın kitabından mı?

–           Hayır.

–           Allah Resûlü’nün (a.s.m.) sünnetinden mi?

–           Hayır.

–           Sahabenin sözlerinden mi?

–           Hayır.

–           Peki kimin sözüne dayanarak fetva verdiniz?

–           Kendi görüşümüze göre.

–           (Kendini kastederek) Onun için Allah Resûlü (a.s.m.) “Bir fa- kih şeytana karşı bin âbidden daha zorludur.” buyurmaktadır, dedi Sonra adama döndü,

–           Meni gelirken kalbinde şehvet duygusu oluyor mu?

–           Hayır.

–           Ardından vücudunda bir uyuşma, bir sükunet oluyor mu?

–           Hayır

–           Bu hastalıktan kaynaklanıyor, yalnızca abdest alman yeterli- dir, dedi.[1]

 

08 Kandehlevî, Hayatü’s-Sahabe, 3/649.