Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur: “Biz de Musa ve kardeşine: Kavminiz için Mısır’da evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın, namazlarınızı da dosdoğru kılın. (Ey Musa!) Mü’minleri müjdele! diye vahyettik. ”
Açıklama:
İbn Abbas radıyallâhu anh: Onlar evlerini mescidler haline getirmekle emro lunmuşlardır, demiştir.
İbn Kesir der ki: En doğrusunu Allah bilir ya, sanki Musa (a.s.) ve kavmi, Firavun ve kavmi tarafından işkencelere maruz kalıp daralınca bol bol namaz kılmakla emrolundular. Bunun benzeri şu ayet-i kerimedir:
“Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin.” Sahabeler de (Allah onlardan razı olsun) farz dışındaki namazları evlerinde kılmaya büyük özen gösterirlerdi. Şu olay bunu ifade eder: Mahmud b. Rebi’ el- Ensari’den şöyle rivayet edilmiştir:
Rasûlullah’m sallallâhu aleyhi vesellem sahabelerinden, Bedir’e katılanlardan ve ensardan olan Utban b. Malik Rasûlullah’a gelerek “Ya Rasûlullah! Ben kabileme namaz kıldırıyordum, ancak gözümü kaybettim. Yağmur yağıp vadi suyla dolunca camilerine gidip onlarla namaz kılamıyorum. Öyle arzuluyorum ki Ya Rasûlullah, bana gelip evimde namaz kılasın da ben orayı namazgah edineyim” dedi. Rasûlullah sallallâhu aleyhi vesellem “İnşallah yapacağım” buyurdu. Utban der ki: Güneş yükselince Rasûlullah sallallâhu aleyhi vesellem ile Ebu Bekir geldiler. Rasûlullah sallallâhu aleyhi vesellem girmek için izin istedi, verdim. Eve tam girmeden oturmadı ve “Evinin neresinde kılmamı arzularsın?” diye sordu. Ona evin bir köşesini gösterdim. Rasûlullah sallallâhu aleyhi vesellem kalktı ve tekbir getirdi. Biz de kalkıp saf tuttuk ve (onunla birlikte) namaz kıldık. İki rek’at namaz kıldı, sonra selam verdi.