Eğitim Mi Sevgi Mi ?
Özellikle dini eğitim veren okul öncesi kurumlar yapılan hatalar neticesinde büyük yaralar oluşturuyor. Üzülerek belirtmek isterim ki biz “Okul öncesi maneviyatsız eğitim kursları….” diye başlayan cümlelerin kurulmasına sebebiyet veriyoruz. Ne çocukların-ailelerin hakkını heba etmeye ne de bu kurumlar üzerinde olumsuz düşüncelerin ve sözlerin üretilmesine hakkımız var. Ahirette hesabını veremeyeceğimiz sorumlulukların altına girmek istemiyorsak maddesel boyutunu düşünmeden işimizi layıkıyla yapmayı öğrenmeli veya hakkıyla yapanlara teslim etmeliyiz.
Manevi eğitim verdiğini sananlara bazı çatlak ses örnekleri sunalım…
- Çocuğunu “paralı” anaokulu, kreş, bakımevi vs. gönderip memnun olan az kişi gördüm. Belli bir meblağ ödediğimiz için bir beklenti oluşuyor. Halbuki orada ders veren kişiler olaydan bir çoğumuz kadar bile haberdar olamayabiliyor.
- Dini eğitim veren yerlerde genelde tek hoca çocuklan nöbetleşe görüyor. Sonra çocuklar onun kardeşi, bunun kızı, şunun yeğeninin eline kalıyor. Kolay değil 10-20 çocuk bir arada. Dolayısıyla bu iş böyle yürümüyor.
- Çocuklardan kimi iki hafta içinde Kur’an okumayı söktü. Ki bu olağanüstü birşeydir. O olağanüstülük de Rabbimin fazlmdandır. Kimisi de kurs bittiğinde halen harfleri tam oturtamamıştı. Bunun sebebi de Rabbim mi oluyor?
- Çatır çatır Ayetel kürsi okuyan fakat komşu teyzelerin suratına bakmayan bir nesil yetişiyor farkında mısınız? 3-4 yaşındaki bir çocuğun din eğitimi, sevgi ve saygı kurallarını bilmesidir. Ötesi değil.