İnsanların alışageldikleri hatalardan biri de kişinin hanımına ‘sen boşsun’ demesiyle birlikte hanımın boş olması ve valizlerini toplayarak babasının evine gitmesi, kalan işlemlerin daha sonra yapılması şeklindeki düşünce ve uygulamalardır. Böyle bir davranış, İslam ahlakıyla asla bağdaşmayan bir tutumdur.
Doğru olan, boşanan hanımın koca evinde kalarak iddet süresi doluncaya kadar ordan ayrılmamasıdır. Bu süre üç kez adet görüp temizlenmedir. Bu süre zarfında kadının her türlü masrafı kocasına aittir. Eşinin vefatı durumunda ona varis olabilir. Yine bu süre içinde erkek görüş değiştirirse hanımıyla tekrar birleşebilir. Bunun için yeni bir akit ve mehir tayin etmek gerekmez.
İslam, boşanan kadının iddetini kocasının evinde doldurmasına hükmederek aile kurumunu son ana kadar kurtarmayı amaçlamıştır. Erkek belki bu süre içinde kararından vazgeçebilecek ve aralarındaki gerilim sona ererek birbirlerine daha sıcak ve samimi duygularla sarkabileceklerdir. Bu hükümde hem ailenin, hem de toplumun yararları söz konusudur. Yüce Allah buyurdu ki:
“Kadınları boşamak istediğinizde onları iddetlerîni dikkate alarak (temizlik halinde) boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz olan Allah’a karşı gelmekten sakının. Apaçık bir hayasızlık yapmaları dışında onları (bekleme süresince) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin, olur ki Allah, sonra yeni bir durum ortaya çıkarır”
“Onları (bekleme süresince) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar” ifadesinden çıkan hüküm, kadının bu süre zarfında kocasının himayesinde kalması gerektiğidir. Erkek onu evden çıkaramayacağı gibi, kadının çıkıp gitmesi de caiz değildir. Çünkü kocasının ona geri dönme, kararından dönme hakkı saklı durmaktadır. Ancak -Allah korusun- kadının zina etmesi veya eşine yahut ailesine ağır hakaretler etmesi durumunda evden gitmesine izin verilir.
Bu hükümler dönülebilir boşamayla (ric’i talak) ile boşanan hanımlar için geçerlidir. Kesin boşamayla boşanan hanımlar, iddetlerini koca evinde beklemezler. Bunların barınma ve nafaka masrafları da kocalarına düşmez.
“Bilemezsin, olur ki Allah, sonra yeni bir durum ortaya çıkarır” buyruğunda çok zarif bir işaret mevcuttur. Yani sular durulup kalpler arınır ve gönüller tekrar birbirini arzulayabilir. İşte bu bekleme sırasında
kadın henüz koca evinde iken eşler tekrar bir araya gelebilirler. Bunda çok büyük bir hikmet saklıdır.
Evden çıkmama durumu kesin bir yasak değildir. Kadın zaruri ihtiyaçları için çıkıp tekrar gelebilir. Yasak olan iddet süresini başka bir evde geçirmesidir.