Deveni Bağla , Sonra Tevekkül et!

By | 1 Ağustos 2019

 

 

Deveni Bağla , Sonra Tevekkül et!

 

Hastalanınca tedâvi .İmayı tevekküle engel sayanlan vandm. Bu  değildin.

Tedavinin İlâhî takdiri değiştirmeyeceğini görüşü yanlıştır. Tedâvi de Allah ‘ın bir takdiridir.

Hastalığı yaratan da, ilaca şifayı koyan da Allah olduğuna göre kula düşen  sebebe yapışmaktır.

Resûl-İ Ekrem Efendimiz hastalanınca tedâvi olmuş; ümmetinin de olmasını emretmiş;

 Allah Teâlâ’nın, ihtiyarlık dışında her hastalığa  şifasını yarattığını söylemiştir.

Tedbir almak Allah’a güvenmeye engel değildir.

 

Birsahâbi, devesini kendi başına bırakıp onu Allah’a ısmarlamayı, tatla iyi bir teslimiyet örneği zannetmişti.

Sevgili Peygamberimiz onu “Deveni bağla, sonra Allah’a tevekkül et” diye uyardı.

 

Yemenliler hacca giderken yanlarına yol azığı almazlardı; Böyle yapmanın tevekkül olduğunu zanneder, “Biz Allah’ın evini ziyaret ediyoruz; O bizi doyurrmaz mı ?” derlerdi; Mekke’ye varınca da dilenirlerdi. İşte bunun üzerine “Kendinize yol azığı hazırlayınız” âyeti nâzil oldu . Çalışıp çabalamadan yan gelip yatan, sonra da ‘Biz mütevekkilا kimseleriz’ diye caka satan kimseleri Hz. Ömer, siz Allah’a değil başkalarınm malına güvenen kimselersiniz. Mütevekkil; toprağa tohumu  attıktan sonra Allah’a güvenen insandır, diye azarlamıştı.

 

Demek ki mütevekkil insanlar, İşiyle uğraşan, ailesinin rızkını kazanmaya gayret edenlerdir.

Allah’a güvendiğini göstermenin en iyi yolu; çiftiyle, çubuğuyla, sanatıyla, ticaretiyle meşgul olmak, kimseye el açmamak ve kimseden bir şey beklememektir.