Peygamber Efendimiz sallallâhu aleyhi vesellem şöyle buyurmaktadır: “Kıskançlığın bir türü vardır ki, Allah’u Teala bundan nefret eder. Bu, erkeğin ortada bir şüphe yokken ailesi hakkında kıskançlığa düşmesidir.”
Açıklama:
Bununla birlikte buluğ çağına ermiş kardeşleri ile beraber yaşamaktadır. Eşi girip çıkarken hatta çalışırken tesettürüne, sesinin çıkmamasına ve korunmasına dikkat etmesine rağmen kardeşlerinden biriyle karşılaşacak olsa kocanın sesi yükselir ve sonra da onu odasına çağırıp şiddetle azarlar. Belki tek bir gün içerisinde bile bu azarlamaların tekrarlandığı olabilmektedir. Böylece evlilik hayatı keder ve sıkıntıya dönüşecektir. Bazı kocalar, Allah tarafından saliha, iffetli, arkasını koruyan, şüphe uyandırmayan eşlerle rızıklandırılmıştır. Fakat koca herhangi bir gerekçesi olmadığı halde şiddetli bir kıskançlığa tutulmuştur. Onu tüm insanlardan kıskanarak ziyaret etmesini veya edilmesini engeller. Evde açık bir pencerenin bulunmasına tahammül edemediğinden tüm pencereleri sıkı sıkı kapatır. Kendisinin evde olmadığı zamanlar haberi olmadan birisinin ziyaret edebilme ihtimalinden emin olmadığı için işine gittiğinde kapıları kapatır, anahtarları alır ve evin telefonunu kendi cep telefonuna yönlendirir.
Eve döndüğünde ise evde değilken birisinin bir hile ile eve girmesi korkusu ile odaları dolaşır, her köşeyi hatta yatak ve dolapların altını bile gözden geçirir. Eşinin ebeveyni veya mahremlerinden biri ziyarete gelecek olsa kıskanç koca işinden dönene kadar herhangi bir yerde beklemeleri gerekecektir. Eğer eşi ve ailesi bu davranışından rahatsızlık duyarlarsa sinirlenmesi ve huzursuzluk çıkarması daha da artacaktır. Ailenin büyükleri tarafından uyarıldığında ise “Yalnızca hakkım olan bir şeyi yapıyorum. Hatta şer’an üzerime vacip olan bir şeyi yapıyorum. Ben kıskanç birisiyim” der.
Eğer koca bu derece kıskanç ise ailesinden ayrı bir evde oturup kıskançlığını daha aza indirecek önlemleri kendi evinde oluştursun. Eğer buna güç yetiremi- yorsa eşinin ve kendisinin maişeti için gerekli yolları kullanması lazımdır ki sebepsiz yere evlilik hayatını yıkabilecek bir kıskançlığın şüphesi içine düşmesin.
Erkeğin eşine bağlı olduğunun alametlerinden biri de onu kıskanıp her türlü bakış ve sözün eziyetinden onu korumasıdır. Kişinin koruyacağı en değerli varlık eşidir. Bir erkeğin eşini dillerin çiğnediği ağızlarda dolaşan, gözlerin saldırdığı fikir ve düşüncelerin yaraladığı bir et parçası haline getirmesi asla şereflice bir davranış olamaz.