“Her can ölümü tadacaktır. Bir imtihan olarak sizi hayır ile de şer ile de sınıyoruz ve (sonunda hepiniz mutlaka) bize döndürüleceksiniz. ”
insanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece “İman ettik” demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar?
Muhakkak sizi biraz korku, biraz açlık ve mallardan, canlardan, ürünlerden biraz eksiltmekle deneriz, sabredenleri müjdele.
Açıklama:
İnsan bedenine isabet eden her türlü yarar ve zararın Allah’ın izni ile isabet ettiğini bilmemiz lazım… Bu zarar ancak Allah’ın izni ile ortadan kalkabilir. Bu akidevi bir konu olduğundan bedensel engellinin bunu çok iyi hazmetmesi gerekiyor. Yani Allah’ın dilemesi ve izni ile bedeninize musibet isabet etmiştir. Her ne kadar doktor ihmalleri olsa da ya da benzeri sebepler, biz ‘kesinlikle Allah’ın dilemesiyle oldu ’der ve öyle inanırız.
Burada isyan edilecek zerre kadar haklılık payının bulunmadığını da bilmemiz gerekir. Doğmadan önce ya da doğduktan sonra bedensel engelli olmayacağımızın sözünü almadık Allah’tan… O, ol der, olur her şey… O, dur der, durur her şey… Buna inanan bir insan hastalığına razı olur ve bu razılıktan dolayı Yaratıcısından da iyi sevaplar alır inşallah.
Dünyada sadece kendileri engelli değil… Milyonlar var kendilerinden daha alt derecede olanlar…