Uhud Savaşı ile ilgili Ayet: “Allah size yaptığı yardım vaadini gerçekleştirdi: O’nun izni ile o düşmanlarınızı kırıp geçiriyordunuz. Allah’ın, size arzuladığınız galibiyeti göstermesine kadar, böylece bu vaad yerine geldi. Ama sonra siz isyan ettiniz, verilen emir hakkında çekiştiniz, yılgınlık gösterdiniz. O esnada kiminiz dünya menfaatini istiyordu, kiminiz âhiret mükâfatını. Sonra Allah sizi denemek için, onlara karşı size verdiği desteği geri çekti, bozguna uğradınız. Bununla beraber sizin kusurlarınızı bağışladı da! Zaten Allah müminlere bol lütuf ve inayet sahibidir.”
(Al-i İmran; 152)
Uhud Savaşı ile ilgili Hadis: “Uhut’da şehid olan kardeşleriniz var ya! Allah, onların ruhlarını yeşil kuşların içine koydu. Bunlar cennetin nehirlerine giden, cennet meyvelerinden yiyen ve Arşın gölgesine asılmış altından kandillere girip istirahat eden kuşlardır. Şehidler böylece güzel güzel yiyip içip dinlenince şöyle dediler: ‘Kardeşlerimize bizden kim haber götürecek ve bildirecek ki bizler cennette dirileriz, rızıklanıyoruz? Bu haber gitmeli ki onlar cennete karşı isteksiz olmasınlar ve harpte korkak davranmasınlar!’ Allah onlara cevaben: ‘Sizin haberinizi ben duyuracağım’ buyurdu ve şu ayeti indirdi: ‘Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın bilakis onlar Rabbleri katında diridirler. Allah’ın bol nimetinden onlara verdiği şeylerle sevinç içinde rızıklanırlar. Arkalarından kendilerine ulaşmayan kimselere, kendilerine korku olmadığını ve kendilerinin üzülmeyeceklerini müjde etmek isterler.’ (Al-i İmran, 169)” (İbn Abbas’tan)
Uhud Savaşı ile ilgili Hikâye
Uhud Savaşı, o devrin âdeti üzerine meydanda teke tek çarpışma ile başladı. Kureyş’in bayrağını taşıyan Abdüddâr oğullarından ortaya çıkan 9 kişi birer birer Müslümanlar tarafından öldürüldü. Resûlullah (sav) elindeki kılıcı göstererek: “Hakkını ödemek şartıyla bu kılıcı kim ister?”
diye sordu. Ensârdan Ebû Dücâne: “Bunun hakkı nedir, Ya Resûlullah?” diye sordu. Resûlullah (sav): “Eğilip bükülünceye kadar düşmanla savaşmak” diye cevap verdi. Ebû Dücâne bu şartla aldığı kılıçla düşman üzerine saldırdı, müşrik safları arasına girdi.
Hamza, Ali, Sa’d b. Ebî Vakkâs, Ebû Dücâne gibi kahramanların hücûmlarıyla savaşın ilk anında 20’den fazla ölü veren Kureyş, bozguna uğramış, sağ ve sol kanat geri çekilmiş, def çalarak Kureyşlileri savaşa teşvik eden kadınlar, feryadlar kopararak yüksek tepelere kaçmışlardı. İman kuvveti karşısında sayı ve malzeme üstünlüğü işe yaramamış, müşrikler kaçmaya başlamışlardı.
Ancak ne var ki, Uhud Savaşı başladığı gibi bitmeyecek, Resûlullah’ın sözünden çıkarak ganimet toplamak için yerlerinden ayrılan askerlerin bulunduğu geçide varan Halid b. Velid komutasındaki grup, Müslümanların hiç ummadıklan bir anda zaferden uzaklaştıracaktı.