Peygamber Efendimizin Ahlaki Özellikleri

By | 21 Şubat 2014

peygamber efendimizin ahlakı

Peygamber efendimizin ahlaki özellikleri Kuran üzerine şekillenmiştir. Peygamber Efendimizin ahlaki özellikleri  için  ” O ” nu görenler başkasında böyle özellikler görmedik, diye tasvir etmişlerdir. İnşallah bizde Peygamber Efendimizin ahlaki özellikleri üzerine hayatımızı idame ettiririz.

Peygamber Efendimizin ahlaki özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz;

 

  • Yürürken, evvelce çıkmış olduğu yüksek bir yerden iner gibi öne doğru meyillenirdi.
  • Mübarek eliyle bir kişiyle musafaha ettiği zaman o kişi bütün gün ondan hoş kokular hissederdi. Mübarek elini bir çocuğun başı­na koyduğu zaman o çocuk diğer çocukların arasından seçilip fark edilirdi.
  • Rasulüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in mü­barek cemâli dolunay gecesindeki ayın parla­ması gibi ışık saçardı.
  • Onu vasfeden: “Ondan önce de ondan sonra da onun gibi birini görmedim, hiçbir beşer de göremeyecektir” derdi.
  • Rasulüllâh Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem çok hayâ ve tevâzû sahibi idi. Na’linini kendi işler, yırtığını yamar, koyununu sağar, ailele­rinin hizmetinde güzel bir tavır sergilerdi.
  • Yoksulları sever, onlarla birlikte oturur (iyi-kötü ayırımı yapmaksızın Müslümanların) hastalarını ziyaret eder, cenazelerinin arka­sında gider ve fakirliğin zelil duruma düşür­düğü kimseleri hakir görmezdi.
  • Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Özürle­ri kabul eder ve hiçbir kimseyi istemediği bir şeyle yüzlemez, dulların ve kölelerin ihtiyaç­larını görmek için dolaşır, krallardan dahi korkmaz, sadece Allâh için gazaba gelir ve O’nun rızasıyla razı olurdu.
  • Ekseriyetle ashâbının arkasında yürür ve: “Arkamı ruhânî meleklere bırakın” bu­yururdu. Bulabildiği deveye, ata, katıra ve bir kralın (Mukavkis’in) kendisine hediye et­tiği merkebe binerdi. (Bazı kere yalınayak do­laştığı da olurdu.)
  • Kendisine yeryüzünün hazînelerinin tüm anahtarları verilmiş olup, dağlar kendisi için altın ol(up peşinde dolaş)mayı teklif ettilerse de, o (tevâzuundan dolayı) bundan imtinâ et­miş olduğu için bazı kere açlıktan karnına taş bağladığı dahi olurdu.
  • Rasulüllâh Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem (dünya kelâmını) az konuşur, karşılaştığı kim­seye ilk önce kendisi selam verir, namazları uzunca kıldırırdı.
  • Cuma hutbelerini kısa okur, şeref ehli olan kimselerin gönlünü alır, fazîlet ehli kimsele­re değer verir, şaka yapar ama hiçbir zaman Allâh-u Teâlâ’nın sevdiği ve razı olduğu hak sözden başka bir şey konuşmazdı.