Allahu Tealâ Resûlü’ne şöyle emretmiştir:
“Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına hep
söyle de cilbablarından (dış elbiselerinden) üzerlerini sımsıkı örtsünler.
Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli
olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.”
Hz. Aişe radıyallâhu anhâ anlatıyor: “Benim yanımda küçük kız arkadaşlarım vardı. Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem yanımıza geldiği zaman onlar çıkardı. Resûlullah çıktığında ise onlar tekrar gelirdi.”
Açıklama:
Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem Allahu Tealâ’ nın kendisine yönelik bu emrini aynen uygulamış ve ümmetinin kadınlarına örtünmelerini emretmiş, tesettür emrini kendi hanımları, çocukları ve mü’minlerin hanımları üzerinde tatbik etmiştir. Artık bir müddet sonra durum öyle bir hal almıştır ki, bu emir büyük küçük demeden tüm ümmetin kadınlarının severek, isteyerek, gönül rızası içinde uyguladıkları bir ameliye olmuştur.
Ey Allah’ın tesettür emrini terk edenler! Ey Allah’ın hicap ayetini görmezden gelenler! Acaba neden Hz. Aişe’nin -radıyallâhu anhâ- yanında bulunan küçük kız arkadaşları Resûlullah’a sallallâhu aleyhi vesellem karşı tesettüre bürünüyorlar ya da O geldiği zaman dışarı çıkıyorlardı. Halbuki Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem’insanların en şereflisi ve namuslusu değil miydi? Eğer derseniz ki; “Onlar Resûlullah’tan utanıyorlardı.” O zaman siz neden diğer insanlardan utanmıyorsunuz? Eğer derseniz ki; “Resûlullah’tan sakınmaları ve örtünmeleri ile emrolun- muşlardı.” O zaman sizler hâlâ neden akıllanıp örtünmüyorsunuz?