Deterjanlar, Kimyasal Maddeler, Kozmetikler ve Vücut Bakım Ürünleri

By | 26 Eylül 2014

hac-umre-seti 6a0120a95b4b8d970b01538fce4b6e970b Yeryüzündeki bütün canlılar yani insanlar, hayvanlar ve bitkiler havaya, suya ve toprağa atık      bırakırlar. Bu atıkları dönüştürmek ve faydalı hale ge­tirmek için mükemmel bir Ekolojik                  Sistem yaratılmıştır. Ekolojik sistem bir denge sistemidir ve görevi, kendi içinde çeşitliliği             devam   ettirmek ve her bir türün neslini korumaktır. Dünyanın bütünü bir ekosistemdir.               Bununla beraber bir kıta, bu kıtadaki bir bölge, bu bölgedeki bir köy, bir çiftlik, bir ev veya bir     canlı organizma da birer ekolojik sistemdir. Ekosistem içinde bitki türleri üretici, hayvanlar ve insanlar ise genel ola­rak tüketicidir.  Mikroorganizmalar ise, ekosistemdeki bitki, insan ve hay­vanların atıklarını parçalayarak,  üretici bitkilerin bunları tekrar kullanması­nı sağlar. Mikroorganizmalar yeryüzüne, havaya ve    suya bırakılan atıkları temizler,- toprağın verimini sağlar,- lavabo ve tuvaletlerde kireç ve  organik kirlerin oluşmasını önler,- bağırsaklarımızda vitamin, enzim ve protein üre­tir,- cilt, saç, kıl, tırnak ve ağız dokularının sağlığını korur. Fakat antimikrobiyal ilaçlar, dezenfektanlar, vücut bakım ürünleri, te­mizlik maddeleri ve tarım ilaçları ile mikroorganizmalar akılsızca ve acıma­sızca yok edilmektedir. Çünkü, bu kimyasallar sadece mikroplara değil, in­sanlara da zarar vermektedir. Tuz ruhu, çamaşır suyu, bulaşık deterjanı, yağ çözücü, lavabo açıcı, çamaşır deterjanı, leke giderici ve benzerleri organik kalıntı ve mikropları nasıl anında eritip yok ediyorsa, akciğer ve beyin hüc­relerini de etkilemektedir.   Solunum yoluyla alınan deterjanlar beyin damar­larını, akciğerlerdeki bronşları ve alveolleri eritir, yıpratır ve şişirir. Kan do­laşımına karışarak damarlarda deformasyona,- kan üretiminde ve kan dolaşı­mında bozulmalara,- MS ve alzheimer gibi nörolojik hastalıklara,- akciğer, karaciğer ve böbrek hastalıklarına yol açar. Deterjan, kozmetik ve vücut bakım ürünlerini kullananlar halsiz, uyuşuk, depresif ve mutsuzdur. Hormon dengesi bozulmuş, hafızası zayıflamış, şuuru bulanıklaşmıştır,- sağlıklı düşünemezler, yüzleri toprak rengidir, tır­nakları gri veya mordur, saç dökülmesi ve kıllanma problemleri vardır. Bütün bunlar, Allah’ın hizmetimize verdiği, yalnızca görevini yerine getir­meye çalışan mikropları, vazife başında öldürmenin karşılığıdır. Bugün deterjan gibi kimyasalların yerini nano ürünler almaktadır. Bu ürünler, bütün canlılar için öncekilerden çok daha tehlikelidir. Nanotekno- loji yoluyla üretilen nano temizlik ürünleri (temizlik bezleri, cam siliciler, banyo lifleri, araba parlatma eldivenleri, nanomatik toplar, mikrofiber bez­ler, makyaj pedleri, kağıt havlu ve peçeteler, tuvalet kağıdı gibi) çok yaygın kullanılmaya başlamıştır. Özellikle camiler, oteller, okullar, kreşler, toplu ta­şıma araçları, hastaneler, evler, hayvan barınakları gibi yerlerde kullanılmak­tadır. Nano Temizlik ürünleri, uygulandığı tüm yüzeylere yapışarak nano boyutta, renksiz bir tabaka oluşturur, bütün mikroorganizmaları (bakteri, vi­rüs, mantar, küfler,vs.) %99,9 oranında öldürür,- bakteri oluşumunu uzun sü­reli olarak engeller,- organik kokuları yok eder. Hijyen ürünlerinden en önemli farkı, adeta bir mikroorganizma mıknatısı etkisi oluşturmasıdır. Bu şekilde çevredeki ve havadaki mikro organizmaları kendine çeker, hazım sistemindeki enzim üretimini yok ederek öldürür. İnsan ve hayvanlarda en­zim üretim sistemi mikroorganizmaların enzim üretim sistemine benzediği için aynı etkiyi gösterebilir. Dolayısıyla bu maddelerin kullanımı tahminle­rin çok üstünde global felaketlere sebep olabilir. Halbuki, Allah (c.c.) Maide Suresi. 6. Ayet’te her türlü necasetten te­mizlenmek için su ve toprak kullanmayı emretmiş, temizlik için bunların yeterli olduğunu bildirmiştir. Çünkü bizi ve yaşadığımız çevreyi kirleten herhangi bir madde veya mikroplar değil, negatif enerjidir. Negatif enerji­yi kıran temiz su ve topraktır. Vücudu ve elleri yıkarken sabunlamak bile şart değildir. Cilt ürerinde yaşayan ve cilt sağlığını korumakla görevli mik­roplar, bu işi bizden daha iyi yaparlar. Biz sabun kullanarak, mikropların görevini aksatmış oluruz. Çamaşırda ve temizlikte sadece kokusuz sabun, kokusuz arap sabunu, çamaşır sodası, kil ve katkı maddesi içermeyen sabun tozları kullanmak gerekir. Fakat hidrojenize yağları kullananların vücut kılları ve dışkı ile atılan yağ metabolikleri yapışkan olduğu için çamaşırlar, tuvalet ve banyolarda yapışkan, zor temizlenen kalıntı bırakır. Bu kalıntıları sadece deterjanlar temizleyebilir. İnsan, yapay yağlarla, yiyecek, içecek ve vücut bakım ürünlerindeki katkı maddeleriyle, tıbbi ilaçlarla ve nihayet nano ürünlerle bedenini mumya­lamaktadır. Bu nedenle son yıllarda böcek, sinek ve bakteriler artık mezar­lardaki cesetleri çürütüp toprağa karıştıramaz hale gelmiştir. Doğal alanla­rı da kirleten bu maddeler sebebiyle bir süre sonra hayvanların cesetleri de çürümez hale gelecektir. Diğer taraftan, ölü insan, hayvan ve bitkileri çü­rüterek ekolojik dönüşümü sağlayan böcek, sinek ve mikroorganizmalara karşı kullanılan tarım ve böcek ilaçları, bu görevli varlıkların neslini tüket­mektedir. Bu durum devam ettiği sürece, biyolojik çevrim yavaşlayacak,- bazı bö­cek, sinek ve bakterilerin nesli yok olacak, dünya ölü bataklığına dönüşe­cek ve ekolojik kıyamet kaçınılmaz olacaktır. Deterjan, tarım ilacı, antibiyotik, vücut bakım ürünü, katkı maddeleri ve nano ürünleri kullanan insan “ekolojik kıyamet”i kendi elleriyle hazırla­maktadır.