Hz. Peygamber bir gün kızı Fatıma’yı ziyaret etmek için evine gitmişti. Evde damadı Hz. Ali’yi bulamayınca kızına “Amcaoğlun nerede?” diye sordu. Fatıma da “Aramızda bir sorun çıktı. O da kızıp gitti.” diye cevap verdi. Hz. Peygamber Sehl b. Sa’d’a Hz. Ali’yi arayıp bulmasını söyledi. Sehl “O mescidde yatıyor ey Allah’ın Resûlü!” deyince Hz. Ali mescidde, cübbesi üzerinden düşmüş ve vücuduna toprak bulaşmış bir halde uzanmış iken Hz. Peygamber mescide çıkageldi ve “ Toprak babası, toprak babası kalk bakalım” diye Hz. Ali’yi kaldırdı. Sehl Hz. Ali’nin en çok sevdiği ismin Hz. Peygamber’in kendisine seslendiği “toprak babası (Ebu türap-)” olduğunu söylemiştir.
Açıklama:
İşte Hz. Peygamber’in, damadı Hz. Ali’yle şakalaşıp uzlaşması ve onu evine dönmeye çağırması tüm babalara, damatlanna baskı uygulamaları konusunda önemli bir örnektir. Çevremizde kızını kocasından alıkoyup, kızının kendisine geri dönebilmesi için, damadına ailesini ve akrabalannı aracı yapması konusunda baskı uygulayan kimselerle karşılaşmaktayız. Bu tavnyla baba damadına, kızma bir daha kötü davranmaması hususunda iyi bir ders verdiğini zannedebilir ama bu tavn, belki de tam tersi bir sonuç doğurabilir. Örneğin babanın bu tavn üzerine işler daha da kötüleşebilir ve damat kayın pederinin baskısını kabullenmeyip inadını artınr hatta ailenin yıkılmasını bile göze alabilir. Bu durumda da babası, kızını kocasına geri göndermek ya da yuvalannın yıkılmasına sebep olmak gibi iki seçenek arasında çıkmaza düşebilir.