Kur’an Öğretiminde Temel Kaideler
Kur’an-ı Kerim dersinin öğretiminin kendine has öğretim metotları vardır. Geleneksel yönü de olan bu metotlar asırlardır Kur’an öğretiminde ve eğitiminde kullanılagelmektedir. Kur’an öğretiminin olmazsa olmazı olarak ifade edebileceğimiz özel öğretim metotlarını maddeler halinde zikredelim:
Sema’: İlim tahsil etmenin önemli yollarından birisi olan sema’ metodu, işitme ve duyma yoluyla öğrenme/öğretme metodudur. Bu usulde hocanın okuması ve çocuğun dinlemesi esastır. Peygamberimiz Kur’an’ı ilk defa sema’ metodu ile Cebrail (a.s.) den almıştır. Ashabına da bu metotla öğretmiştir.
Bugün hala geçerliliğini koruyan bu metotta hocanın tüm çocuklar tarafından görülebilecek bir yerde oturması, çocukları halka halinde veya “U” düzeninde oturtması, sınıfın durumuna göre sesini ayarlaması, gerektiğinde mikrofon kullanması, tilâveti esnasında çocuklarını gözlemlemesi gerekir. Çocuklar tarafından hatalı okunma ihtimali olan veya telaffuzu zor olan kelimeler birkaç defa tekrar edilmelidir.
Sıbyan hocası her dersi çocuğa çalıştırırken en az 15 kez okumalıdır. Bu usul İlk 5 keresinde çocuklar kitaplrın kapalı bir şekilde, hocasının ağzına bakarak okuyuş esnasında ağız ve dudak hareketlerini inceleme, sonraki 5 kerede parmaklarıyla cüzünden veya Kur’an’dan takip etme, sonraki 5 kerede hocasının söylediklerini tekrar etme şeklinde olmalıdır.
Kur’an okuma tarzı ve tavrı da oluşturmak için iyi bir dinleyici olmak esastır. Eskilerin söylediği “kulak kınlmadan ağız kırılmaz” ifadesi sema’ metodu ile hocadan dersin çok iyi alınması gerektiğine işaret etmektedir. Dinleme esnasında aynı tavır üzerinde yoğunlaşma işi daha da kolaylaştıracaktır. Sürekli farklı okuyuşları dinlemek ise işi daha da zorlaştırır.
Arz: “Bir şeyi sunma, bildirme ve gösterme” anlamına gelen arz; Kur’an kıraatinde çocuğun hocasına ders okuması için kullanılan bir kavramdır. Kur’an öğretiminin temel metotlarından olan bu usulün uygulanışı da sema’ gibi Peygamberimize kadar uzanır.
Arz metodunda hocanın çocuklarını dikkatle dinlemesi, hatalı okuyuşlarında hatasını düzeltmesi için kendisine fırsat vermesi, düzeltemediği takdirde kelimenin veya harfin doğrusunun telaffuz edilmesi gerekir. Çocuğun okuyuş esnasında dikkatinin dağılmaması için hataları not edilip okumasını tamamladıktan sonra söylenebilir. Hatta yanlış telaffuz edilen harf ve kelimelerin, tecvitli okuyuşların doğrusu okununcaya kadar çocuktan birkaç defa tekrar etmesi, gerektiğinde doğru ve yanlışı birkaç defa tekrar ederek aralarındaki farkı hissetmeleri sağlanabilir.
Kur’an dersinde çocukların okuyuşları dinlenirken onların yaptıkları hatalar kendi Kur’an’larında işaretlenir. Tekrar eden hataları bildirmek için de farklı işaretler kullanılabilir.
Eda: Kıraat taliminde etkin olarak kullanılan edayı Kur’an öğretiminde hocanın öğrettiği şekliyle tekrar etmek ve harflerin hakkını vererek öğretildiği şekilde okuyabilmek olarak ifade edebiliriz. Kısa fasılalar halinde, ayetlerin bölümlerinin parçacı bir yaklaşımla öğretilip tekrar edilmesi şeklinde gerçekleşen eda usulü çocuğun derste ilerleme kesbetmesinden sonra azaltılabilir. Burada asıl olan hocanın öğrettiği doğru telaffuzun çocuk tarafından anında kavranılması ve tekrar edilerek pekiştirilmesidir. Müşâfehe yoluyla öğretilen okuma şeklinin öğretildiği gibi alınması gerekmektedir.
Koro çalışması yapmak: Kur’an öğretiminde koro çalışmasının özel bir yeri vardır. Koro çalışması, öğrencileri aktif olarak derse katan ve öğretmenden doğru okuyuşu defalarca yapmasını sağlayan bir sistemdir. Koro çalışmasının önemini vurgulayan Çollak şunları söylemektedir: “Bu uygulamanın sağladığı katkı şudur: Her öğrenci okumaya iştirak eder. Katılım nedeniyle öğrencilerdeki okuyamama heyecanı her geçen gün daha da azalır. Öğrencide kendine güven oluşur. Koro halinde okuyuş esnasında âdeta her öğrenci okunan bölümlerin tamamını öğretmenine okumuş ve ondan dinlemiş olur. Öğretmenden gelen doğru sesler telaffuz edile edile öğrencinin hafızasına yerleşir. Toplu okuma öğrencileri hep ders ile meşgul etmiş olur. Kısa zamanda çok öğrenciye defalarca okuma ve onlardan dinleme imkanını vermek suretiyle öğretmenin işini kolaylaştım.
Koro çalışmalarında hocanın ayakta olması ya da tüm çocuklar tarafından görülecek bir yerde oturması sınıf veya grup yönetimi/hâkimiyeti açısından önemlidir. Hoca koro okuyuşu ile okutacağı sayfayı veya sûreyi önceden çalışmalı, hangi harf ve kelimeler üzerinde özenle durması gerektiğini belirlemelidir. Koro çalışmasında yeri geldikçe çocuklara tek tek veya küçük gruplar halinde tekrarlar yaptırmalıdır.
Harf talimi yapmak/yaptırmak: Kur’an kelimelerini oluşturan harflerin doğru telaffuzu doğru ve düzgün kıraat açısından çok mühimdir. Harflerin yanlış telaffuzu anlamın değişmesine sebep olur. Halbuki kelâm-ı ilahinin indirildiği gibi okunması gerekir. Kur’an öğretiminde sık sık başvurulması gereken metotlardan biri de harf talimi yapmaktır.
Harf talimi yapılırken öncelikle kısa ve öz bir şekilde harflerin mahrecinden ve bu mahreçten çıkarken aldığı sıfattan kısaca bahsedilmelidir. Sonra da bahsedilen harf mahrecinden çıkarılarak okunur ve okutulur. Nazari bilgilerin ayrıntısı verilmeksizin en kolay şekliyle harflerin mahreçlerinden telaffuzu kavratılmaya çalışılır. Sonra da tüm Kur’an harfleri önce üstün, esre ve ötre hareke ile telaffuz edilir. Akabinde sırayla tüm harfler cezimli, şeddeli ve medli olarak okunur. Koro halinde okuyan çocuklar yeri geldikçe tek tek dinlenir.
Tecvit öğretiminde nazariyatı ve uygulamayı birlikte vermek: Tecvit, Kur’an-ı Kerim’i kurallarına uygun olarak doğru ve güzel okumayı öğreten bir ilimdir. Bu yönüyle hem nazariyatı hem de tatbikatı içermektedir. Medlerin ölçüsü, gunne ve idgamların miktan ve yapılışı bilgilerin verilmesi yanı sıra uygulama ile de gösterilmelidir. Kur’an öğretiminde bu dengeye riayet edilmeli her bir tecvit kuralı için olabildiğince fazla örnek verilerek okunuşu gösterilmelidir. Aynı kuralın tarifi ve uygulanışı çocuk tarafından tekrar edilmelidir.
Tecvit konulan öncelik ve çok kullanılış sırasına göre öğretilmeli, mesela, tenvin ve sakin nûn’un hükümleri medd bahislerinden önce verilmelidir. Öğrenci med işaretini görerek muttasıl mı, munfasıl mı, lazım mı olduğunu bilmeden de uzatarak okuyabilir. Fakat ihfa, idgam ve iklab için aynı durum söz konusu değildir. Kaidesini bilmeden bunları yeterince uygulayamaz.
Kısaca Kur’an eğitimini en iyi şekilde verebilmek ve verimliliği, ders hocasının nitelikliliği ve kullandığı yöntemlerle doğru orantılıdır. Bu sebeple Kur’an eğitiminde, ancak manevi hali çok iyi, çocuklarla güzel iletişim kurabilen, dersin özel öğretim yöntemlerini iyi bilen vasıflı öğreticiler başarılı olabilirler.
..Kızım 6 yaşında. Bu yıl hafızlığa hazırlık hatmine başladı. Hocası harf talimlerinin tekrarıyla işe başlayacağını söylediğinde, ister istemez içimde bir sıkıntı oluştu. Zira mahreç çalışmasından büyük olsun küçük olsun talebenin pek hazmetmediğini biliyordum. Hocaları her harfi ispirto kalemlerle rengarenk yazdırıyor, oynayarak onlara hem çıkış yeri bilgilerini veriyor, hemde telaffuzunu öğretiyordu. Kızım her gün eve geldiğinde kardeşlerinin cızırtılı sesleri arasında bana illa ki öğrendiği harfleri okumaya çalışıp, çok iş becerebiliyorum havalarında olmasından sıkıntı duymamın yersiz olduğunu sevinerek anladım…