Kur’an Öğretiminde Temel Metotlar
Niyet ve ihlas: Kur’an öğretiminde temel kaide niyet, ihlas ve samimiyettir. Hoca Allah’ın kelamını öğrettiğini düşünerek ibadet bilinciyle bu işi yapmalıdır. Bazı hocalara sıbyan yetiştirmesini rica ettiğimizde, kimileri ücret talep ediyor, kimileri ilmimi çocuklarla uğraşırken ziyan etmek istemiyorum diyor. Oysaki büyük talebeye de, sıbyana da öğretilen aynı Kur’an ve aynı sûrelerdir. Âlimlerden birisi diyor ki;
– Çocuklara Fatiha ezberletmekte beni kimse geçemez.
Bundan maksat ömrü boyunca günde 40 defa okunacak bir sûreyi ilk ezberleten olarak sevabını kapmakta beni kimse geçemez demektir. Bu da ancak ihlasla mümkün olur.
Kıraatte asla uygunluk: Kur’an’ın okunuşu kıyamete kadar aynıdır. Şartlara ve zamana göre değişmesi mümkün değildir. Kur’an’ın öğrenildiği gibi okunması ve öğretilmesi gerekir. Aksi halde İlâhi kitabın tahrifine kapı aralanmış olacaktır. Zamanımızda bazı eğitimsiz eğitimciler, çocuğu kıraatta zorlamamak gerekli gibi ifadelerde bulunuyor. Bu görüş asla doğru olmayıp, ağaç yaşken eğilir tabirince çocuk küçükken, şefkat ve sabırla en güzeli öğretmeye gayret edilir. Kaldı ki, çocuklarda zaten taklit kabiliyeti yüksek olup, bunu oyun addederler.
8,5 yaşında hafızlığını ikmal edip, EHAD demeğinde yılın en küçük ikinci hafizı olarak plaket kazanan hafız Mehmed’imiz ve arkadaşı Yunus, hafızlık belgesi almak için diyanetin imtihanına girdiklerinde, hocalar talim ve kıraatlerine hayranlıklarını ifade ederek, tanışmak için hocalarını davet ettiler. İmtihan sonrasında velilere hitapen yapılan konuşma da bu hayranlıklarını izhar ederek
– Türkiye’nin çeşitli yerlerinden imtihana giren çocuklar oldu. Kıraatleri öyle bozuk ki, hafiz olmamış olması temenni edilecek gibi. Ama sandelyesinin üzerinde üflesen uçacakmış gibi duran hafızlar var ki onların okuyuşları bizi mestetti… Tarzındaki ifadeleriyle görüşlerini dile getirdiler.
Bir hocadan talim almak: Kur’an kıraatinde talim almak esastır. Mushaflarda yazılı olan kelam-ı ilâhi’nin tecvidi olarak okunabilmesi, öğrenilmesi ve öğretilmesi ancak ağız (müşâfehe) yoluyla mümkündür. Dolayısıyla Kur’an öğretimi kitabi olmayıp telakki yoluyla olmaktadır. Mutlaka bir üstattan; fem-i muhsin’den almak gerekir.
Sıbyanlara Kur’an talimi: Kur’an-ı Kerim’in, diğer Arapça metinlerden farklı olarak kendine HAS bir okunma biçimi vardır. Din alanında toplumun temel ihtiyaçlarına cevap verme ve Kur’an öğretme konumunda olanlar, Kur’an-ı Kerim’in okunuşu ile ilgili teknikleri ve kurallan, uygulamalı bir biçimde öğrenmeli, Kur’an-ı Kerim’i doğru ve güzel okumalı ve öğretmelidirler.
Kur’an’ı çok güzel okuyan her insan, Kur’an’ı çok güzel öğretebilir diye bir kural yoktur. Kur’an kıraati ve sesi güzel olan nice insanlar vardır ki istenilen düzeyde bir Kur’an eğitimi verememektedirler. Fakat orta düzeyde ses ve kıraata sahip olan ya da ses güzelliği olmadığı halde harflerin mahreç ve telaffuzlarını çok iyi uygulayan, tecvitli okuyuşu mükemmel olan bir çok öğretici-hoca iyi bir Kur’an eğitimi verebilmektedir.
Bunun temel sebebi, taklidi de olsa hocanın öğretim metotlarını iyi bilmesinden ve uygulamasından kaynaklanmaktadır.
Tecvitli okumak: Allahu Teâlâ “Kur’an’ı tertil üzere oku!” emriyle Peygamberimize ve onun şahsında bütün Müslümanlara bir sorumluluk yüklemiştir. “Tertil” kelimesini Hz. Ali (r.a.) “harflerin mahreçlerinden doğru telaffuz edilmesi ve tilâvet esnasında durulacak yerlerin iyi bilinmesi” olarak açıklamıştır. Bahsi geçen tertil ancak tecvit ilminin öğrenilmesi ve uygulanması ile mümkündür. Tecvit ise, Kur’an-ı Kerim’i doğru ve güzel okuma kurallarını içeren bir ilimidir. Tecvit ilminin amacı Kur’an’m indirildiği şekilde okunmasını sağlamaktır. Osmanlı döneminde çocuklara tecvit ilmi verildiği anlatılsa da, günümüzde çocuklara tecvidi kaide olarak öğretmek henüz mümkün olmadı. Bunu bir takım şekiller ve renklendirme usulüyle kavratmaya çalışılıyor. Mesela İhfa yapılması gereken yerde tenvinin tekini veya nun-u sakini maviye boyayarak, mavileri gördüğünde ihfa sesiyle okumasını tarif ederek, öğretimde kolaylaştırma yöntemi tercih ediliyor.
Harflerin doğru telaffuz edilmesi: Kur’an harflerinin doğru seslendirilmesi ve telaffuzu tilâvetin esasıdır. Kur’an öğretiminde ses eğitimi de diyebileceğimiz mahreç çalışması veya tashih-i huruf çalışması özenle yerine getirilmelidir.
Tedebbür ve tefekkür merkezli öğretim: Kur’an öğrenmekten, okumaktan ve öğretmekten gaye onun anlaşılmasıdır. Kur’an öğretiminde temel ilke, lafız ve mana bütünlüğünü dikkate alarak bir öğretim yaklaşımı uygulamaktır. Çocukları Kur’an’ı düşünmeye sevketmek,onlara Kur’an’ı anlayabileceklerine cesaret vermek için Arapça kelimeler öğretmek, Kur’an’ı Kerim okurken öğrendiği kelime geçince, manasını sorarak, anladığını ona hissettirmek, güzel bir çalışmadır.
… Kur’an ’ınyüzde seksen kelimesini içeren, 400yıl sıbyan mekteplerinde ezberletilen Sübha-i Sıbyan kitabını yedi yaşındaki kızıma ezberletiyorduk. Orada ezberledikleri kelimeleri Kur’an ’ı Kerimde geçtikçe buluyor, üzerinde konuşuyorlardı. Bir gün hatim dersinde toplu okuyuş halinde ara durakta durdular. Nefes alıp okumaya devam edeceklerken kızım üzüntüyle,
– Hocam! Biliyor musun Cübbeli Hocayı hapse koyacaklarmış, babaannem çok üzülüyor, demiş. Hocası biraz da sitemle
– İyi de, şimdi Kur’an okuyoruz, nereden aklına geldi, demiş. Kızım gayet pişkin
– Hocam biraz önce okuduk ya! Allah’ımız Kur’an ‘da Cübbeliyi anlatıyor, oradan aklıma geldi, deyince, hemen Kur’an ’a baktım diyor. Yusuf sûresinde peygamberin kuyuya atılışı anlatılıyor, ğayabetil-CÜBBİ…
– …Çocuklann küçük yaşta yabancı dil öğrenmeleri, o dili anadili gibi konuşmasına sebep olduğundan, hemde Kur’an-ı Kerim ’i okurken kelimelerine aşina olması bakımından, çocuklara Arapça dersinde kelimeler ezberletiyordum. Hatim gurubum Amme cüzünün tamamını ezberlediğinde ailelerim davet ederek bir merasim tertip ettim. Küçük sınıflan da davet ederek sohbet etmeye başladım. Kur’an ’ı ezberlemenin derecelen ve onu anlamanın güzelliğim anlatırken dedim ki,
– Çocuklar! Arapça EB kelimesinin manası nedir?
– Bir ağızdan BABA dediler.
– Pekii… Ezberlediğiniz Amme cüzünde EB kelimesi nerede geçer, diye sordum. Küçük sınıflarda mini mini cevaplar vermeye çalışırken
– Sizin ezberlediğiniz yerde YOK diyerek onları susturdum. Hatim gurubu sorumu cevapladıktan sonra küçük sınıftan bir talebe parmağnı kaldırdı. Bende konuşmayı seven bir çocuk, ne diyecek diye efendim yavrum, dedim.
– Hocam bende buldum, demesin mi? Ben ne buldun gibilerinden göz ucuyla bakarken
“Tebbetyedaa ebii…” demesin mi..Büyük çocuklar bunu söylememişlerdi ve ben zaten sizin ezberlediğiniz yerde YOK! Demiştim. Onu yanıma çağırarak öptüm ve tebrik ettim. Çocuklara öğrettiğimiz her güzelliğin yine bizi memnun ve mesrur edecek olduğunu bilmek mutluluğuyla sohbetime devam ettim.
Sevgi temelli yaklaşım: Kur’an öğretiminde öncelik dersin ve hocanın sevdirilmesine verilmelidir. Hocasını ve dersini seven çocuk severek öğrenecek ve derslere ilgi gösterecektir. Bunun için de kolaylaştırmak, merhametli olmak ve yumuşak davranmak esastır.