İkinci Fasıl Birinci Olay

By | 17 Mart 2015

ikinci-fasil-birinci-olayCahfe durağından ayrılarak Kadîd denilen durağa vardılar. Ümmü Mâbed adındaki kadının evine indiler. Bu kadın elinin açıklığı ve cömertliği ile ün salmıştı. Çok da ömür sürmüştü. Adı Hâlit kızı Hurâiyye idi. İyi akıl ve düşünce sahibi bir kadındı. Çadırının kapısında her zaman oturur, gelen, giden kimselere elinden geldiği kadar ziyafet çekerdi. Fakat o yıl yağmur az yağdığı için çok sıkıntı içindeydi. Hazret-i Muhammed (S.A.V.) ve Hazret-i Ebû Bekir onun evine erişince hurma ile et satın almak istediler. Ümmü Mâbed özür diledi.

— «Eğer hurma ve etim olsaydı size ziyafet çekerdim. Satın almağa hacet kalmazdı.» dedi. Kıtlıktan ve sıkıntıdan, para azlığından şikâyet etti. Ve:

— «Kerim konuklarım geldi. Onlar için utanç içindeyim!» dedi. Peygamberler Efendisi (S.A.V.)’in gözleri çadırın ardında bir hasta zayıf koyun gördü. Çadır sopalarından birisine bağlanmış duruyordu, ona dokundu. Saadetle koyuna bakıp şöyle buyurdu:
— «Bu koyun burada bir iş için saklanmış gibi!» Ümmü Mâbed:
— «Çok hasta ve zayıf olduğu için sürüden geri kaldı. Yürümeğe mecali yok.» dedi. Hazret-i Muhammed (S.A.V.):
— «Hiç sütü var mıdır?» diye sordu. Ümmü Mâbed:

— «Hasta koyunun sütü mü olur?» dedi. O zaman Hazret-i Muhammed (S.A.V.):
— «Onu sağmama izin verir misin?» diye sordu. Kadın:
— «Anam da, babam da sana feda olsun! Onu sağmağa ne engel vardır?» diye cevap verdi. Hazret-i Muhammed (S.A.V.) de koyunu önüne aldı:
— «Bismillah!» diyerek Allahü Teâlâ’nın adını zikredip berekât ile dua etti. Ve mübarek elini koyunun memesine uzattı. Koyunun memeleri sütle doldu, koyun ayaklarını ileri açtı. Bir küçük çekilişle süt yağmur gibi memeden indi. Hazret-i Muhammed (S.A.V.) çadır sahibinden kap istedi, koyunu sağdı. Önce Ümmü Mâbed’e verdi. Sonra yol arkadaşlarına sundu. En sonunda da kendisi içti. Sonra bir daha sağdı. Çadırda olan kapların en büyüğünü istedi. Onu doldurdu, sonra sağmayı bıraktı.

Rivayet olunur ki, Hazret-i Muhammed (S.A.V.) ile Ebû Bekir (Allah ondan razı olsun) içtikleri sütün parasını verdiler. O menzilden de Hak Teâlâ’nın koruması ile yürüyüp gittiler.

Onlar ayrıldıktan bir zaman sonra kocası Ebû Mâbed eve geldi. Kırdan gelip de büyük kabın sütle dolu olduğunu görünce şaşırdı:
— «Bu süt nereden?» diye sordu. Ümmü Mabed:

— «Bir yüce, himmetli büyük kişi çadırımızı şereflendirdi. Onun uğuru ile bu süt meydana geldi!» dedi. Kocası:
— «O kişinin sıfatı ve yüzü ne biçimdi?» diye sordu. Ümmü Mâbed de:
— «Sözü açık, yüzü güzel bir kimseydi.» diyerek Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’in sıfatlarını açıkladı. Ebu Mâbed:

— «Vallahi, o kişi Kureyş’in aradığı kimsedir. Eğer ben onu görseydim, yanından ayrılmaz, kendisine hizmetle şeref duyardım!» dedi.
Yine rivayet edilmiştir ki, o koyun o günden sonra on sekiz yıl yaşadı, sağ kaldı. O Sultan-ı Enbiya’nm bereketi ile sabah-akşam sağıldı. Çadır halkı o sütle geçinip durdu. Hazret-i Ömer’in (Allah ondan razı olsun) halifeliği zamanında, koyuncağızm ömrü sona erdi.
Yine rivayet edilir ki o günden bir kaç yıl sonra Ümmü Mâbed ve kocası, Hazret-i Peygamber (S.A.V.)’in huzuruna gelmiş, iman getirmişlerdir.