EL-AZÎZ (c.c)

By | 15 Temmuz 2014

hasema

EL-AZÎZ (c.c)EL-AZÎZ (c.c)
İzzet, azamet, şeref ve onur sahibi. Mağlup edilmesi mümkün olmayan, daima galip gelen. Kahreden, galebe çalan; sonsuz izzet sahibi olan. Aynı zamanda sevgili, dost, çok nurlu, nadir… Anlamlarına da gelir ki, Al¬lah’tan daha güzel dost ve daha candan sevgili olamaz.
“O Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. Melik’tir; Kuddûs’tur; Selam’dır; Mü’min’dir; Müheymin’dir; Aziz’dir; her şeye galiptir. Cebbar’dır; Mütekeb- bir’dir. Allah, (müşriklerin) kendisine ortak koştuk¬larından çok yücedir.” (Haşir Suresi, 23)
“Allah’ı, sakın elçilerine verdiği sözden dönen sanma. Gerçekten Allah Azizdir, intikam sahibidir.’
(İbrahim, 14: 47)
Allah’ın ‘Aziz’ sıfatı, O’nun hiçbir zaman, hiçbir güç ve kuvvet tarafından mağlup edilemeyeceğini, her zaman galip olanın kendisi olduğunu anlatır. Allah kâinatta mutlak güç ve kuvvet sahibidir ve O’ndan üstün hiçbir güç ve kuvvet yoktur. Zaten her şeyi kendisi yarattığı için buna imkân ve ihtimal de yoktur. Bu inançla ona sığı¬nanlar da güç ve kuvvet kazanır. Tıpkı bir askerin askeri kılık kıyafetiyle ve yetkisiyle ordunun kuvvetine sahip olduğu gibi…
Kâinattaki tüm düzeni, nizam ve intizamı, insanların sırrını kavramaya güç yetiremedikleri veya yeni yeni keşfedebildikleri her türlü kanun ve kuralı yaratan Al¬lah’tır. Keza, kâinatın sırlarım çözsün, ekip diksin de hayatını verilen bir süreye kadar devam ettirsin, dünyayı imar etsin diye yarattığı ve imtihana tabi tuttuğu insanı ve diğer çarlıkları da yaratan yine O’dur. Allah’ın kâinat¬taki sınırsız ve sonsuz gücü ve kudreti karşısında, insanın ve diğer mahlûkatın da acizliği ise açıkça ortadadır. Çün¬kü yarattığı bütün varlıklar ancak O’nun izni ve emriyle hareket edebilmekte, hayatlarını onun izni ve iradesi ve bilgisi dâhilinde sürdürebilmekte ve belli bir süre içinde, belli bir düzene göre hareket edebilmektedirler.
Bu acizlik hiç şüphesiz, ilk önce akıl ve irade sahibi, bu yüzdende yaptıklarından sorumlu tutulan insanlar ve cinler için de geçerlidir. Özellikle bir insan ne kadar güç¬lü, zengin ve itibar sahibi olursa olsun, Allah karşısında yine de acizdir ve zayıftır. Ne malı, ne parası, ne de ona itibar eden insanların sayısı, onu Allah’ın hakkında tak¬dir ettiği ölüme, ecele, ve inkarcılığından dolayı yakala¬nacağı azabına karşı koruyamaz. Ancak Allah’a teslim olan, O’nun emirlerine uygun yaşayan, rızasını kazan¬mak uğraşanlar, onun sonsuz rahmet ve merhametiyle kurtulma şansına sahip olabilirler. İnsan, bir üstünlük ve §uç sahibi olmak istiyorsa, yine ona imanı, teslimiyeti ve itaati sayesinde buna kavuşabilir.EL-AZÎZ (c.c)
Zaten yüce Allah da kendisine iman ve itaat edenlere ustünlük vereceğini vaat buyurmaktadır:
“Allah: “Elbette ben ve elçilerim galip geleceğiz» diye yazmıştır. Şüphesiz Allah güçlüdür, galiptir »
(Mücadele, 58: 21)
“Bundan (Kuran’dan) önce (onlar) insanlar için bir hidayet idiler. Doğruyu yanlıştan ayıran (Fur- kan)ı da indirdi. Gerçek şu ki, Allah’ın ayetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah güç¬lüdür, intikam alıcıdır.” (Al-i İmran, 3: 4)
“Allah, gerçekten Kendisinden başka ilah olma¬dığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O’ndan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik etti¬ler. Aziz ve Hâkim olan O’ndan başka ilah yoktur.”
(Al-i İmran, 3: 18)
“Bu kitabın indirilişi, çok güçlü ve her şeyi bi¬len Allah tarafındandır. O, günah bağışlayıcı, tevbe kabul edici, azabı şiddetli, kerem sahibi Allah’tandır ki O’ndan başka ilâh yoktur. Hem dönüş O’na’dır.”
(Mümin, 40: 2-3)
Bu ayetlerde bir de şifre de verilmiş oluyor: İman ve teslimiyetle ona bağlanmak ve günahlarımızı itiraf edip tevbe etmek… Bu aslında hemen her kapıyı açan bir anahtar bir formüldür. Allaha yaklaşmak ve dileğini yap¬tırmak için önce ona iman edip teslim olmak ve sonra da tevbe ile acizliğini dile getirip yalvarıp yakarmaktır. Çün¬kü Allah, inandığı halde tevbe etmeyenlerden, günahkâr olduğu halde bunun ezikliği ve bilinciyle hareket etme¬yenlerden hoşlanmaz. Ona sığınanlardan, günahkâr bile olsa tevbe edenlerden hoşlanır ve sever. Seven de sevdi-ğinin her işinde yanında ve yardımcısı olur…
EBCED DEĞERİ VE ZİKİR SAATİ
EL-AZÎZ, isminin zikri (94) adettir. Zikir saati Me¬rih, günü Salı’dır.Salı günü Merih saati öğleden 2 saat önce ve akşam¬dan bir saat öncedir. Gece okumalarında ise tam gece
yarısıdır. EL-AZÎZ (c.c)
SIRLARI VE HİKMETLERİ
Bu ismi belirtilen miktarda okuyup kendisine virt edinen kimse, büyükler katında kabul görür ve işleri ra¬hatlıkla görülür.
Büyük ve nüfuzlu kimselere iş yaptırmak ve onları etkisi altına almak isteyenler, bu ismin virdine devam eder ve her gün beş vakit namazdan sonra (94) defa okumaya özen gösterirlerse, işlerinde başarılı olurlar.
Bu ismi, her gün büyük ebcede göre hesaplayıp 94×94 = 8836 kere okuyan kimseye, büyük ve faydalı bir manevi kuvvet verilir. Sözü sohbeti her yerde, her zaman üstün ve etkili olur.
Bu ismin zikrine devam eden kimseler, düşmanla- nm yener, onlara karşı üstünlük elde ederler. Her gittik¬leri yerde saygı ile karşılanırlar.
Bu mübarek isim hangi niyetle okunur ve okun¬mada ısrar edilirse, neticede niyet ve maksadı yerine ge¬lir, yani yüce Allah tarafından isteği yerine getirilir.
40 gün sabah namazından sonra okumaya devam eden kimse borçtan kurtulup zengin olur; şeref ve onur kazanır.