Ey kul, hastalığın bir faydası da Allah’ın (c.c.) sana nimet ve lütuflarını hatırlatmasıdır. Yüce Allah sana nice nimetler bahşetti, senden nice belaları def’etti. Sağlıklı iken, içinde yüzdüğünden ve tadını çıkardığından dolayı nimetlerin farkına varmazsın. Hastalık seni esir aldığında, bela güçsüz bıraktığında daha önce içinde bulunduğun nimetleri hatırlar, ne kadar uzun süre boyunca sağlık ve afiyet içinde ve özgür olduğunu hatırlarsın. Sonra Allah’ın (c.c.) hali hazırdaki nimetlerini hatırlar, hâlâ vermekte olduğu lütufları düşünürsün. Zira Allah (c.c.) sana nice sağlam organlar bıraktı. En büyük nimetlerden olan aklın hâlâ yerinde. Daha büyük bir hastalık vermeyerek ne büyük bir lütufta bulundu. İşte bu hatırlamalar ve düşünceler Rabbine olan şükran duygularını artırır, kalbini O’na (c.c.) karşı muhabbet, saygı ve tazimle doldurur. Bu ise kul için en faydalı şeydir.
Şair der ki:
Musibete düçar olmadıkça kişi
Bilemez afiyetin kadir kıymetini.