Saçlara Siyah Kına Yakmanın Hükmü

By | 30 Mart 2015

saclara-siyah-kina-yakmanin-hukmu• Saçlara siyah kına yakmak mekruhtur.
Çünkü Hasan-ı Basrî (r.a.) Hz. Peygamber’in ak saçlarını siyaha boyayanlar hakkında şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
“Allâh, kıyamet gününde onların yüzlerini karartacak. ”

İbn-i Abbâs’ın rivayetine göre ise Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Onlar Cennetin kokusunu bile duyamayacaklar. ”

Hz. Peygamber’den, “Siyah kına yakın. Çünkü bu, eşinizi size isteklendirir, düşmanınız için de bir tuzaktır” buyruğu gibi, siyah kına yakmaya izin veren hadisler de rivayet edilmiştir. Ancak biz bunları savaş durumuna yoruyoruz ve burada “eşlerden” söz edilmesinin temel amaç olmadığını düşünüyoruz.

Siyah kına yakmanın mekruh olduğu hususunu ortaya koymuş olduk. Şimdi de müstehab olan hükmü belirtelim:
• Saçına kına ve ketem karışımı yakmak müstehabdır.

İmam Ahmed b. Hanbel otuz üç yaşında iken saçına kına yakmıştı. Ona “Çok erken davrandın” diyenler oldu. Bunun üzerine o (rh.a.), “Bu, Allâh Rasûlü’nün sünnetidir” dedi.

Ebû Zerr’in de (r.a.) “Ak saçlan değiştirmekte en iyi yol kına ve ketem karışımı sürmektir” dediği nakledilmiştir.
Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) saçlarına kına yaktığı konusundaki nakiller farklıdır. Hz. Enes’in (r.a.) şöyle dediği nakledilmiştir:
“Hz. Peygamber’in ağaran çok az saç teli vardı. Fakat Ebû Bekir ve Ömer (r.a.) Hz. Peygamber’in vefatı sonrasında saçlarına kına ve ketem karışımı sürmüşlerdir.”

Ümmü Seleme (r.a.) ise şöyle demiştir:

“İnsanlara Allâh Rasûlü’nün saçlannı, kına ve ketem sürülüyken gösterdim.”

22. “Ketem” bir otun yaprağıdır. Mersin yaprağına benzer. Kına ile karıştırıp boya ederler. “Kına ağacı” diyenler de olmuştur. Ahteri Kebîr, s. 195.
Bu nakil, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) saçlanna böyle bir kına yaktığını gösterir.

Vers ve safran kınası yakmak ise, Ahmed b. Hanbel’in sözünden anlaşıldığı üzere caizdir. Çünkü Ebû Mâlik el-Eşca‘î, babasının şöyle dediğini nakletmiştir: “Bizim Allâh Rasûlü’nün saçları için kullandığımız kına, vers ve safrandı.”
• Sakal da saç gibidir.

Çünkü Hz. Peygamber’in (s.a.v.) “Ağaran saç ve sakal kıllarını değiştirin-, ama bunu yaparken Yahudilere benzemeyin” sözünün içeriği geneldir. Ebû Zerr’in (r.a.) “Ağaran tellerin değiştirilmesinde en iyi yol kına ve ketem karışımım sürmektir” sözü de saç kıllan ile sakal kıllannı kapsamaktadır.

Yine Hz. Ebû Bekir (r.a.), Mekke’nin fethedildiği gün babası Ebû Kuhâfe’yi Hz. Peygamber’e getirmişti. Hz. Peygamber (s.a.v.) Ebû Bekir’e:
“İhtiyarı evde oturtsaydın hiç kuşkusuz biz Ebû Bekir’e verdiğimiz değerden dolayı onun evine gelirdik’’ buyurdu. Bunun üzerine babası Müslüman oldu. Saçı ve sakalı bembeyaz bir çiçek gibi ağarmıştı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.),
“Onun saçını ve sakalını değiştirin,- ama siyaha boyamayın” buyurdu.

Bu, sakalın da saç gibi olduğu ve siyaha boyanmaması gerektiği konusunda açık bir delildir.