Havasın Namazı Nedir?

By | 30 Mart 2015

havasin-namazi-nedir    Bir nebze de kalplerin bekçileri ve Rahmân’ın yârenleri olan huşu ve murâkabe ehlinin kıldıkları namaz üzerinde duralım.

Nakledildiğine göre Yûsuf b. Isâm, bir gün Horasan’ın camilerinden birine uğradı ve orada büyük bir halkayla karşılaştı. Bu halkanın ne olduğunu sorunca “Hâtim’in halkasıdır. Zühd, vera, korku ve ümit üzerine sohbet ediyor” dediler. Yanındakilere, “Biraz duralım ve bu zata namaz­la ilgili bir hususu soralım. Bize gereği gibi cevap verirse biz de onun soh­bet halkasına dahil oluruz” dedi. Sonra durup ona selâm verdi ve “Allâh sana merhametiyle muamele eylesin. Benim sana bir sorum olacak” de­di. Hâtim, “Buyur, sor” dedi. “Namazla ilgili bir husus soracağım” dedi. Hâtim, “Namazın marifeti ile mi, yoksa âdabı ile mi ilgili?” dedi. Böylece cevap verilmesi gereken iki soru olmuştu.

Yûsuf, “Sorum, namazın âdâbı ile ilgili” dedi. Hâtim şöyle cevap ver­di: “Namazın âdâbı, kişinin emri yerine getirmesi, kıldığı namaz ile sevap umması, namaza niyetle başlaması, saygıyla tekbir alması, tertil ile (ağır ağır) okuması, huşu ile ruku’a varması, tevazu ile secdeye kapanması, ihlâs ile teşehhüd okuması ve rahmet ile selâm vermesidir.”

Yanındakilerin, “Ona namazın marifetini de sor” demesi üzerine Yûsuf bunu da sordu. Hâtim bu soruya da şöyle cevap verdi: “Cenneti sağına, cehennemi soluna, sırat köprüsünü ayaklarının altına, teraziyi gözlerinin tam önüne alman ve rabbinin huzurunda imiş gibi namaz kılmandır. Çün­kü sen onu görmesen de o seni görüyor.”

Yûsuf, “Delikanlı” dedi, “Sen bu namazı ne zamandır kılıyorsun?” Hâtim, “Tam yirmi yıldır kılıyorum” dedi. Bunun üzerine Yûsuf, yanın­dakilere “Kalkın gidelim ve elli yıllık namazlarımızı yeniden kılalım” dedi. Sonra Hâtim’e dönerek, “Sen bu namazı hangi kaynaktan öğrendin?” dedi. Hâtim, “Eskiden bize yazdırmış olduğun kitaplarından öğrendim” dedi.