Obezite Hastalığının Sebepleri Nelerdir ?

By | 27 Şubat 2015

Obezite Hastalığının Sebepleri Nelerdir ?Obezite Hastalığının Sebepleri Nelerdir ?

Obezite, çağımızın en önemli hastalıklarından biridir ve hasta sayısı bü­tün dünyada hızla artmaktadır. Obezite, kronik toksik hepatit, karaciğerde yağlanma, kolesterol, safra kesesi taşı, kalp-damar tıkanıklığı, diyabet, yük­sek tansiyon, kısırlık, depresyon ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına, yü­kün artmasıyla iskeletin deforme olmasına, sırt ağrılarına ve pek çok hastalığa yol açmaktadır. Obezitenin artmasında en önemli neden, genetiği de­ğiştirilmiş ürünler ve katkılı hazır yiyecek-içeceklerle oluşan metabolizma bozuklukları ve hormon dengesizliğidir, ikinci önemli sebep ise böbrek

kapasitesi düşük olanlarda rastlanan kronik böbrek yetmezliğidir. Bu durumda şişmanlık, böbreklerin iflasını önlemek üzere metabolik atıkları yağda depolamak bağışıklık sisteminin geliştirdiği en zararsız ve en etkili yoldur.

Öneriler

  •  Zayıflamak için öncelikle tüketilen gıdaların genetiğinin değişmemiş olmasına dikkat edilmelidir. (“GMO” bölümüne bakınız.)
  •  Rafine edilmiş katkılı tuz, şeker, domates salçası, kavrulmuş kuruye­miş, beyaz ekmek, rafine ve hidrojenize yağlar, katkılı hazır yiyecek-içecekler, parfüm, doğala özdeş aroma içiren tüm ürünlerden (deterjan ve vü­cut bakımı ürünleri gibi) vazgeçmek gerekir.
  •  Su tüketimini günde 1,5 litreye kadar çıkarmalıdır. Su iştahı bastırır, metabolizma atıklarının eritilerek atılmasını sağlar. Vücut, bu işlem için çok miktarda enerji harcadığından yağları yakmaya mecbur kalır. Tüketi­len suyun kalitesi de büyük önem taşır. Ağır su, kilo vermeyi zorlaştırır, vü­cudu yıpratır. (“Su” bölümüne bakınız.)
  •  Hergün 1 limon suyu + 200 gr su karışımı veya 200 gr greyfurt suyu + 100 gr su karışımı günde 5 defa içilir.
  •  Tüketilen yiyecek miktarı önce azaltılmadan, pişmiş yemeğe oranla meyve miktarı artırılmalı; pişmiş yemek miktarı bir öğüne ve en fazla iki çe­şide indirilmelidir.
  •  Mide ve bağırsakların durumu kontrol edilerek tedavisi yapılmalıdır.(“Mide ve Bağırsakların Tedavisi” bölümüne bakınız.)
  •  ikinci adım olarak, yiyecek miktarı azaltılarak oruç çoğaltılmalıdır:
  • 10 hafta boyunca her Pazartesi ve Perşembe 36 saatlik açlık yapılır.
  • Alışınca, 5 gün ara ile 14 defa 2 günlük açlık yapılır. 1., 7. ve 14. açlık­tan sonra karaciğer temizlemesi yapılır.
  • Sonra 4 gün arayla 21 defa 3 günlük açlık yapılır. 7., 14. ve 21.den sonra karaciğer temizlemesi yapılır.
  • 3 hafta sonra 3 ay ara ile 3 defa 10 günlük açlık yapılır. Her açlıktan sonraki 11. gün karaciğer temizlemesi yapılır.
  • 10 günlük açlıklar arasında hicrî ayların 13, 14, 15. günleri 3 günlük aç­lığa devam edilmelidir. (“Açlık Tedavisi” bölümüne bakınız.)

Obeziteden kurtulmak için orucun devamlılığı çok önemlidir.

  •  Alçak yastıkta sırt üstü ve sert yerde yatmak, sert çamaşır, doğal ku­maştan sert giysi giymek tavsiye edilir. Giysilerde birkaç sentetik iplik da­hi olsa vücuttaki enerji akımını karıştırarak zayıflamayı zorlaştırır.
  •  Çok yememek için, iyi çiğnemek ve tek çeşit yemek gerekir. (“Karı­şık Yemek” ve “Az Çiğnemek” bölümüne bakınız.)
  •  Gıda olarak mizaca uygun et (“Et” bölümüne bakınız.), balık, kabuklu yeşil mercimek, kuru fasulye, barbunya, organik tam buğday ekmeği veya arpa ekmeği, esmer pirinç, yulaf ve eski peynir tercih edilmelidir. Günlük beslenmenin ekseriyetini salata (özellikle beyaz lahana, salatalık, kırmızı pancar, ıspanak, semizotu, turp ve maydanoz) oluşturmalıdır.
  • Meyvelerden elma, vişne, erik, kara yemiş, kızılcık, nar tercih edilmelidir. Çay olarak ayrıkotu, sarı civanperçemi, biberiye, anason, kekik, zencefil ve yeşil çay içil­melidir.
  • Üreme organları, böbrek ve tiroid bezi tedavisi yapılmalı, misvak kul­lanılmalı, hareket artırılmalı ve saunaya devam edilmelidir.
  •  Hacamatlara hemen başlanmalıdır. (“Hacamat” bölümüne bakınız.)
  •  Tiroid bezine 3 ayda bir olmak üzere toplam 3-4 defa 7-9 sülük konup, vakum yapılmalıdır.

İstatistiklerde, ABD’de 60 milyon “obez” bulunduğu ve bu hastalığın son on yıl içinde dört kat arttığı vurgulanmaktadır. İlk transgenik ürünler Ame­rikan marketlerinde 1993 yılında görülmüş ve son 10 yıl içinde dört kat art­mıştır. Bu iki verinin paralelliği dikkat çekicidir.

Türkiye’de genetiği değiştirilmiş ürünler son 13 yıl içinde büyük bir hızla yayılmıştır: Transgenik meyve-sebze ve tahıllar bahçeleri, tarlaları, transgenik ürünler sahte koku ve renkleriyle marketleri doldurmuştur. Bu­na paralel olarak 13 yıldır obezite de yaygınlaşmaktadır. (“GMO” bölümü­ne bakınız.)