Kadınlar Camiye Gidebilir Mi?

By | 2 Şubat 2015

kadinlar-camiye-gidebilir-mi    Fıkıh kitaplarında şu hükümleri kolayca görmek mümkündür: “İster gece, ister gündüz kılınan  namazlarda, isterse Cuma ve bayram namazlarında olsun, kadınların cemaatle namaz kılmak için  camiye gitmeleri helâl olmaz. Cuma, bayram namazı ve vaaz dinlemek için de olsa mutlak sûrette  kadının cemaatte hazır bulunması mekruhtur.”

Beş vakit namazla birlikte Cuma ve bayram namazlarında cemaat şartı aranır ve bu bize namazda  kadınların cemaatatin ne kadar önemli bir yer tuttuğunu gösterir.Beş vakit namazın cemaatle  kılınması Hanefî mezhebine göre vacip derecesinde sünnet-i müekkededir. Şafiî mezhebine göre  farz-ı kifâye iken, Malikî mezhebinin bazı âlimlerine göre ise farz-ı ayndır.Fakat bu hükümler sadece  erkekler içindir. Kadınların namazı cemaatle kılma şartı yoktur. Kılabilirler, ancak dinî bir zorunluluk değildir.

Kadınlar evlerinde müsait olduğu zaman imama uyarak cemaatle namaz kılarlar. Ancak camiye gidip cemaatle namaz kılmaları konusunda hüküm farklıdır.Müslim’de rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz, “Kadınlarınız mescitlere gitmek için sizden izin istedikleri zaman onları mescitlerden men etmeyiniz” buyururlar. Nitekim Peygamberimiz (a.s.m.) hayatta iken, camide kadınlar erkeklerin arkasında ayrı bir saf tutar, namaz kılarlardı. Fakat Peygamberimizin (a.s.m.) vefatından sonra bu durum uzun süre devam etmedi. Sahabe-i kiram kadınların camiye gelmelerine razı olmadılar. Hz. Aişe de şöyle diyordu:
“Eğer Resulullah (a.s.m.) bu zamanda yaşamış olsaydı, Beni İsrailin yaptıkları gibi kadınların mescitlere çıkmalarını yasaklardı.”
Hz. Âişe’ye bu sözleri söyleten kadınların giyim kuşamlarında göstermiş oldukları bazı aşırılıklardı. Çünkü bazı kadınlar koku sürünerek veya süslü elbiselerini giyip dikkat çekici bir şekilde mescide gelmeye başlamışlardı.
Buharî Şârihi İmam Aynî, Hz. Âişe’nin bu sözü üzerine şöyle der:
“Âişe (r.a.) bu zaman kadınlarının çıkardıkları çeşit çeşit bid-atlarla münkerâtı görmüş olsaydı, elbette sözleri daha şiddetli olurdu. Üstelik o zaman kadınların çıkardıkları yenilikler bu zaman kadınlarının çıkardıkları yeniliklere nisbetle binde bir kalır.”
Şâfiî âlimlerinden İmam Nevevî, “Kadın için ihtiyar da olsa evinden daha hayırlı bir yeri yoktur” derken, Abdullah bin Mes’ud (r.a.) “Kadın avrettir. Onun Allah’a en yakın olduğu zaman evinde bulunduğu zamandır” şeklinde kadının mescidinin evi olduğuna işaret ederler.
Bir hadis-i şerifte de Peygamber Efendimiz (a.s.m.) kadının en faziletli namazının hangisi olduğunu şu şekilde ifade buyururlar:
“Kadının evinin içinde kıldığı namaz, evinin avlusunda kıldığı namazdan daha efdaldir. Evinin avlusunda kıldığı namaz (mahalle) mescidinde kıldığı namazdan daha efdaldir. Evleri onlar için daha hayırlıdır.”
İşte bundan dolayıdır ki, fıkıh kitaplarında şu hükümleri kolayca görmek mümkündür: “İster gece, ister gündüz kılınan namazlarda, isterse Cuma ve bayram namazlarında olsun, kadınların cemaatle namaz kılmak için camiye gitmeleri helâl olmaz, mekruhtur.”
“Cuma, bayram namazı ve vaaz dinlemek için de olsa mutlak sûrette kadının cemaatte hazır bulunması mekruhtur. Kadın ihtiyar da olsa hüküm aynıdır. Fetva da bunun üzerinedir. Çünkü zaman bozulmuştur.”
Hattâ Mülteka şerhleri olan Berdü’l-Mütteka ve Mecmaü’l-Enhür’de şöyle bir ifade vardır:
“Zamanımızda fitne-fesat çoğaldığından kadınların vaaz ve benzeri haller için de olsa camiye gelmelerine müsaade edilmez.”
Bu eserleri yazanlar dört asır önce yaşamışlardı. Yukarıda sözlerini naklettiğimiz imam Aynî de altı asır önce yaşamıştı. O zamanın durumu ile bu zaman kıyaslanacak olsa, her halde farklı bir sonuca varılamaz.