İmanın Prensipleri İle İlgili Sorular

By | 29 Eylül 2014

imanislamileilgilisorular1- ALLAH’IN VARLIK VE BİRLİĞİNE DAİR DELİL GÖSTERİLEBİLİR Mİ?

Evet hem de pek çok. Bunun için Allah’ın Kitabı Kur’an-ı Kerim’in şu ayeti yeteri kadar her şeyi açıklıyor:
“Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardı ar¬dına gelişinde, uzayıp kısalmasında, salim akla sahip olanları için Yüce Allah’ın varlığını ilan edici ibret ve büyük deliller vardır.
O salim akıl sahibi insanlar ki, ayaktayken, otururken ve yatarken Allah’ı hatırlayarak göklerin ve yerin yaratıcısını inceden inceye düşünürler ve kendi kendilerine şöyle derler:
“Ey Rabbimiz!…
Sen bunları boşuna yaratmadın. Seni her türlü noksan sıfatlardan uzak tutarız. Bizi cehennem azabından koru.” Bu ayetlerin ışığı altında düşünen akıl sahibi kişi, gözlerinin önünde Allah’ın varlığına ve büyüklüğüne dair binlerce delilin belirdiğini görebilir.

2- ALLAH’IN VARLIK VE BİRLİĞİNE İNANMAK AKLİ MİDİR, ŞER’İ MİDİR?

Maturidilere göre, aklidir. Yani, Yüce Allah, kendi varlığını Peygamberleri vasıtasıyle insanlara bildirmemiş olsaydı bile, insanın kendi akliyle O’nun varlığını bulup, bildiğine inanması farz olurdu.Eş’arilerin savundukları ikinci görüşe göre ise, bu farz olup, şer’idir. Yani, Yüce Allah, varlık ve birliğini Peygamberleri vasıtasıyla insanlara bildirmemiş olsaydı, O’nun varlık ve birliğine inanmak farz olmazdı. Bu görüşe göre Peygamberlerden habersiz olan bir kesmenin Allah’a inanması farz değildir.

3- BU DURUMA GÖRE BUGÜN BÜTÜN İNSANLARIN ALLAH’A İNANMALARI FARZMIDIR?

Evet, her iki görüşe göre de farzdır. Zira Maturidilere göre Allah’a inanmak, aklidir ki bu görüşe göre, bütün insanların Allah’a inanmaları farzdır.Eş’arilere göre de şer’idir. Yani Allah’ın varlğım Peygamberler vasıtalıyla bilmiş olmak lazımdır ki, farz olsun. Bu duruma göre de bugünkü bütün insanların Allah’a inanmaları farzdır. Zira bugünkü dünyada Peygamberlerden haberi olmayan bir insan pek düşünülemez.

4- ALLAH İÇİN BİR YER VE ŞEKİL DÜŞÜNMEK MÜMKÜN MÜDÜR?

Hayır, Allah için hiçbir şekilde şöyledir veya böyledir diye düşünülemez. Ve tahayyül bile edilemez. Yine Allah için, “Önde, arkada neva herhangi bir yerdedir.” Diye bir mekan ve belirtilmez.Allah, zatıyla hiçbir yerde mevcut değildir. Fakat sıfatlarıyla her yerde  hazır ve nazırdır.

5- ALLAH; BİR KÜL (BİR KAÇ ŞEYDEN MÜTEŞEKKİL VARLIK) MIDIR?

Hayır, Allah birkaç şeyin birleşmesiyle meydana gelmiş bir varlık değildir.

6- ALLAH: BİR CÜZ (BÜTÜN BİR PARÇASI) MIDIR?

Hayır, Allah bütünün bir parçası değildir.

7- ALLAH’I DÜNYADA GÖRMEM MÜMKÜN MÜDÜR?

Bu hususta iki görüş mevcuttur. Birinci görüye göre Allah’ı bu dünyada görmek mümkün değildir. İkinci görüşe göre, bazı Veli ve Peygamberlerin Allah’ı görmeleri mümkündür. Bu görüş taraftar bulmuştur. Z:ra biliriz ki, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vessellem) Miraç hadisesiyle bu şerefe nail olmuştur.

8- CENNETE GİRENLER, ALLAH’I GÖREBİLECEKLER MİDİR?

Evet, ayet ve hadislerle sabittir ki, Cennet’e giren halis kullar, Ulah’ın cemalini görmek şerefine nail olabileceklerdir.

9- SONRADAN VAR OLAN BİR ŞEY; ALLAH OLABİLİRMİ?

Hayır. Sonradan var olan bir şey, Allah olamaz. Çünkü anlatığımız gibi, Allah kadimdir. Yani, öncesi yoktur. Gördüğünüz şu alemler, milyarlarca asırlardan beri var olsalar da, yine Allah’ın ezeli oluşu yanında en küçük bir ölçü değerine bile sahip olamazlar.

10- SONU OLAN (YOK OLACAK) BİR VARLIK; ALLAH OLABİLİR Mİ?

Asla. O, bir var edicinin kendisini yaratmasına muhtaç değildir. Bundan münezzeh ve uzaktır. Çünkü, Allahu Teala’yı haşa var eden bir yaratıcı olsaydı, o zaman Allah, yaratılan olurdu. Halbuki O’nun varlığı, kendinedir. Ve zaten yaşadığımız alemin varlığını izah edebilmek için bu gerçekleri kabul ve teslim etmek zorundayız.

11- DAHA FAZLA ALLAH’IN VARLIĞI DÜŞÜNÜLEBİLİR Mİ?

İlmî deliller, bunu reddetmiştir. Bir an iki ilahın var olduğunu farzedelim; var sayılan iki ilahtan biri, başlı başına mümkünler (var ve yok olabilir şeyler) cümlesi diye adlandırdığımız şu varlıklar alemini yaratmaya muktedir olabilecektir. Bu takdirde, ikinci ilah ise varlığına muhtaç kalmayacaktır. Şayet bir ilah alemi tek başına yaratmaya muktedir değilse, bu takdirde O, aciz ve zayıf kalır. Kendisine ihtiyaç duyulmayan aciz ve zayıf bir varlığın ise Allah olamayacağını en basit bir akıl ve izan sahibi bir insan bile takdir edebilir.

12- ALLAH’IN KUDRETİNE BİR MİSAL GÖSTEREBİLİR MİSİNİZ?

Evet. Bunun en güzel örneğini ince ve hikmetli tablolarıyla önümüzde duran muhteşem kainat manzumesi teşkil eder. O’nun büyük kudreti dışında hiçbir kuvvet böyle bir eseri meydana getiremez.

13- BUGÜNKÜ İLİM; BİZE ALLAH’IN VARLIĞI HUSUSUNDA BİR FİKİR VERİYOR MU?

Evet. Bugün fen ilminde ispatlandığına göre tabiatta hiçbir şey kendiliğinden var olmaz, var olan bir şey de kendiliğinden yok olmaz. Bu ispatın neticesine göre bu koca kainat kendiliğinden var olmaz. Demek ki, bu alemi yaratan bir varlık mevcuttur ki, o da Yüce Allah’tır.

14- ALLAH KANUNU İLE BEŞER KANUNU ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Hak dinin koruyucusu, Yüce Allah’tır. Hiçbir insan ve hatta hiçbir peygamber, din ve şeriat koyamaz. Allah kanunu ile beşer kanunu arasında aranılacak en önemli fark, kanunun tecellisinde insan iradesinin rol alıp almadığı meselesidir. Şunu bilmek gerekir ki, Allah’ın indirdiği : tebliğler asla insanoğlunun emeği mahsülü değildir. Bunlar bizzat Yüce Allah’ın iradesiyle zaruri olarak önce Peygamberin vicdanında sabit olur, zaruri bir ilimle açığa çıkar. Bundan da anlıyoruz ki, Allah’ın kanunu olan hak dini, beşerin, yani Peygamberin koyduğu bir din değil, doğrudan doğruya Yüce Allah’ın insanları dosdoğru yola sevkedici ilahi kanunudur. Burada Peygamberler, aracı ve elçi olmaktan başkaca bir göreve sahip değildir.