Hz. Zekeriya’nın hayatı ile ilgili Ayet: “Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya’yı ondan sorumlu kıldı. Zekeriya her ne zaman mihraba girdiyse, yanında bir yiyecek buldu: “Meryem, bu sana nereden geldi?” deyince, “Bu, Allah katındandır. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verendir” dedi.(Al-i İmran; 37)
Hz. Zekeriya’nın hayatı ile ilgili Hadis: “Kur’a çekmek üzere kalemlerini (suya) attılar. Kalemler akıntıyla beraber gitti. Sadece Zekeriya’nın kalemi suyun üstüne çıktı.”(Şehadet, 30)
Hz. Zekeriya’nın hayatı ile ilgili hikâye:
Hz. Zekeriya’nın (as) Ekmeği
Zekeriyya (as) kendi el emeği ile maişetini temin ederdi. Bir keresinde bir inşaat işinde çalışıyordu. Çalışma arasında, ancak kendisine yetecek kadar ekmek getirdiler. Zekeriyya (as) kendisine verilen ekmeği yerken, yanına başkaları da geldi. Zekeriyya (as) onları yemeğe dâvet etmedi. Onun cömertliğini bildikleri için, gelenler, bu tutuma şaştılar. Zekeriyya (as) ekmeğini bitirdikten sonra, şu açıklamayı yaptı: “Ben burada gündelikle çalışıyorum. Bana düşen işi gereği gibi yapabilmem için, bu ekmeği verdiler. Aldığım ekmeği hep beraber yesek, size de bana da yetmeyecek. Ve ben, verimli şekilde çalışamayacağım. İş sahiplerinin hakkı üzerimde kalacak. İşte bunun için sizi yemeğime dâvet etmedim.”
Hakperest bir insan, Allah Teâlâ’nın bahşettiği nûr ile böyle ince düşünür. Yemeğe dâvet bir fazilet ise, işinde gereği gibi çalışmak da bir farzdır. İşinde zayıflık, farzda noksanlık iken, dâveti terk etmek fazilette noksanlıktır.