Hadislerde Hastalık Sebepleri ve Tedavileri

By | 20 Şubat 2015

Hadislerde Hastalık Sebepleri ve TedavileriHadislerde Hastalık Sebepleri ve Tedavileri

Peygamberimiz (s.a.v.) “Allah’ı zikirden ayrılmayan hayvanı avcı avlayamaz”, buyuruyor. Sağlıklı hayvanı ne yırtıcı bir hayvan ne de avcı avlayamaz. Zikirden ayrılmayan organ da hastalanmaz. (Bilimsel araştırmalar, avlanan hayvanların tamamının hasta olduğunu göstermiştir.)
Hadis-i Şerifler de: “Bir kimse üstüste üç gece ateşlenirse, anadan doğduğu gün gibi günahlarından çıkar”, “Kulun hastalığı hatalarım giderir. Ateşin altın ve gümüşün kirini gidermesi gibi”, “Az yemek az günahtır” , “Hastalığınızın günahlar, ilacınızın da istiğfar olduğunu unutmayınız”, “Hastalarınızı yiyip içmeye zorlamayın. Allah, onları yedirir ve içirir”, buyrulmuştur.
Bu hadislerde hata, günah ve hastalık kelimeleri aynı anlamda kullanılmıştır. Demek ki tedavi olmadan önce hastalığa götüren hataları araştırmak gerekir.
Bir kadın; Peygamber Efendimize gelerek “Ben saralıyım. Allah’a dua ediver” dedi. Peygamber Efendimiz, “Dilersen sabret, sana cennet verilsin, dilersen sana şifa vermesi için Allah’a dua edivereyim” dedi. Kadın “Öyleyse sabredeceğim” dedi.
Bu kadın, cennet karşılığında Allah’tan bile şifa dilememiş, sabretmeyi seçmiştir. Biz ise, en ufak bir rahatsızlıkta, içeriğini araştırmadığımız ilaçlarla homeostasisi altüst ediyor, ameliyatla organları aldırıyor ve cenneti umut ediyoruz.
Peygamberimiz (s.a.v.) bir hastayı ziyarete gitti ve iki tabip getirtti “Bu adamı tedavi edin” buyurdu. Tabipler “Ya Rasulallah, bizler cahiliye devrinde ilaç hazırlardık, tedavi ederdik. İslam’a girdiğimizden beri tevekkülü seçtik.” dediler.
Peygamberimiz (s.a.v.) “Onu tedavi edin.” buyurdu.
Demek ki hastalığa sabretmek ve tevekkül etmek mükemmel seçimdir, ancak tevekkül edemeyenler için tedavi de caizdir. Fakat tedavi ararken “Haramla tedavi olmaz” Hadis-i Şerifini unutmamak gerekir. (‘Tıbbi ilaçlar” ve “Bağışıklık Sistemi” bölümüne bakınız.)
Az yemeye başlayan bu hadislerdeki gerçeği kısa zamanda anlar.