Günah Ne Demektir ?

By | 1 Nisan 2015

Günah Ne Demektir ?Günah Ne Demektir ?

Günah; Rabbimizin emir ve yasaklarına aykırı ha­reket etmek demektir. Allah’ın buyruklarına ay­kırı düşen, dinen suç sayılan davranışlar, İslâm şeriatı­nın ve temiz insan fıtratının yapılmamasını emrettiği hususlar özetle yapılması gerekirken yapmadıklarımız ve yapılmaması gerekirken yaptıklarımız günah kapsa­mındadır. Arapçada günah’ın karşılığında; İsm, zenb, isyan, cürm kelimeleri kullanılır. İsm, günahın tam karşılık anlamıdır. Zenb (cürm), insanın Allah’ın rı­zasını kazanmasını engelleyen; isyan, Allah’a itaat etmemek demektir.

Yahudi ve Hıristiyanlar dinlerinin birçok esaslarını bozdukları gibi günah kavramını da kendi arzularına uygun olarak değiştirmişlerdir. Yahudiler; Allah’ın se­çilmiş kulları oldukları inancıyla, kendi ırklarından olmayan insanlara yaptıkları kötülükleri mübah ka­bul ederler. Kendilerinin cehennemde sayılı günler kalacaklarına, sonra yalnızca kendi ırklarının cennete gireceğine inanırlar. Bu materyalist millet eskiden gü­nah keçisi adını verdikleri bir keçiyi sırtına günahla­rını yükledikleri gerekçesiyle çöle salarlar ve böylece günahlardan kurtulduklarına inanırlardı.

Hıristiyanlar Hz. Âdem (a.s.)’ın işlediği ilk günah­tan dolayı bütün insanların günahkâr doğduğuna; Hz. İsa (a.s.)’ın kendisini feda ederek insanların günahları­nın temizlediğine inanırlar. Hz. İsa (a.s.) m ölümünü temsil eden vaftiz ayini ile çocukların günahlarından temizlendiğini kabul ederler. Bağışlama yetkisini böy­lece Tanrının elinden alan Hıristiyanlar, insanları son­raki dönemlerde kontrol etmek için günahlarını pa­pazlara itiraf ettirmek suretiyle bağışlarlar. Bu işleme Hıristiyanlıkta “günah çıkarma” denir. İlk defa dör­düncü Latran Konsili’nde (1215) ergenlik çağma giren her Hıristiyan için yılda bir defa günah çıkarma ka­rarı alınmıştır. Papazların kiliselerde günah çıkardık­ları özel yerlere günah çıkarma hücreleri denilir. Bu hücreler kiliselere 16. yüzyıldan itibaren eklenmiştir.

İslâm, bir ırk ve sınıfın imtiyazını, insanların gü­nahlı doğduklarını, günahların şahıslar tarafından affedilebileceğini kabul etmez. “Yahudiler, “Ateş bize sa­dece sayılı günler dokunacaktır” derler. De ki ‘böyle olacağına dair Allah’tan bir söz mü aldınız…”,“Doğan her çocuk İslam fıtratı üzerine doğar. Sonra anası-babası onu Yahudi, Hıristiyan veya Mecusi yapar.”, “Anne­sinden doğan her insan fıtrat üzerine tertemiz doğar.”

Islâm, insanın bir başkasının yaptığından, gücü­nün yetmediğinden sorumlu olmadığını kabul eder. Kişinin sorumlu olabilmesi için olgunluk yaşında ve aklının başında olmasını şart koşar.

Kişi kendi hür iradesi ile, isteyerek yaptığı işler­den sorumludur. Dileme ve tercih etme insana ait­tir. işin varlık âlemine çıkması ise Allah’ın yarat­ması iledir, insan o işin meydana gelmesine sebep olan irade etme ve bunun sonucu olarak o amele meyletmekten sorumludur: Ayrıca Allah, unutarak, hata ile bilmeyerek, uykuda uyuyup kalmak sure­tiyle meydana gelen günahlardan da insanı sorumlu tutmamaktadır.

Islâm, insanın günah işlemesiyle sonuna kadar kötü kalacağını kabul etmez. İnsanın günahının af­fedilmesini başkalarının tasarrufuna bırakmaz. Kulun Allah’a tövbe etmesi, her yerde, her zaman mümkün­dür. “Allah kullarının tövbelerini kabul eder ve yap­tıkları günahları bağışlar.” Hz. Peygamber (s.a.s.) de insanları tövbe etmeye teşvik etmiştir: “Bütün insan­lar hatalıdır; hatalı insanların Allah katında en mak­bul olanları tövbe edenleridir.”

Günahlarda ısrar etmek, hakkın aynası olmak için yaratılan iman yeri olan kalbi karartır. Günah kalbe işleyip onu karartarak iman nurunu oradan çıkarıncaya kadar katılaştırır. Her bir günahın içinde küfre gidecek bir yol vardır. Günah istiğfar (tövbe) ile he­men yok edilmezse, kalbi kötülüğe sürükler ve Allah’ın itaatinden çıkmış bir kalp hâline getirir.

Günah düşünceden pratiğe geçmemişse cezası ol­maz. Resulullah (s.a.s), “Allah’u Teâlâ ümmetimden nefislerinde yapmayı arzuladıkları şeyleri yapmadıkları ve konuşmadıkları müddetçe affetti.” buyurmuştur.

Günahların Çeşitleri:

Sorumluluk ve ceza açısından günahlar kebâîr (bü­yük) ve sağır (küçük) diye iki kısma ayrılır.