Engelli Çocuklarda Görülen Değişimler ?
Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, ülkemizde yaklaşık 7,5 milyon engelli kişinin olduğu sanılmaktadır. Dolaylı olarak bu problem, ülke nüfusunun yarısını ilgilendirmektedir. “Engelli olma” özel hayatı ve aile hayatını büyük ölçüde etkiler. Bazı engelliler, ailelerinden gördükleri sevgi ve destek, toplumda şahit oldukları saygı sayesinde başarılı bir şekilde topluma uyum sağlayabilmektedir.
Çeşitli sebeplerle engelli çocukların ebeveynlerinde, acıma ve suçluluk duygusuyla aşırı koruma ve kollama olur. Hâlbuki bu tutum, çocukların gelişmesini ve üretici olmalarını engeller ve kısıtlar. Onun için, bu çocukların yetenekleri tespit edilerek geliştirilebilir. Hareketleri sınırlı olan bir çocuğun kafa yetenekleri eğitilebilir. Ayakları iyi çalışmayan bir çocuğun elleri, hünerli hâle getirilebilir. Küçükken çadırda gösteri yapan iki eli olmayan birisini seyretmiştim; ayakları ile iğneye, iplik geçirip dikiş yapıyordu. Şen şakraktı; hatta “İsterseniz size, bir kahve yapayım.” demişti. Onun vasıtasıyla başkaları da para kazanıyordu.
Millet olarak, acıma duygumuz galip gelir; sakatlara, bol sadaka veririz. Hatta sakatların sırtından geçinen çıkarcılar bile vardır. Şüphesiz, sadaka türü yardımların yapılması gerekebilir. Ama esas yardım, bulundukları durumda üretici hâle gelmelerini sağlamaktır. Böylece hüner ve becerileri güçlenen engellilerin, toplum içinde bulunmakla daha da moralleri artar.
Çocuğunuzun durumunu ne kadar erken kabul ederseniz sizin ve çocuğunuzun durumu daha iyi olacak demektir. Bu tutum sizi daha mutlu kılacak, çocuğunuzun özelliklerine ve yapabileceklerine göre eğitim verilmesini sağlayarak gelişimine katkıda bulunacaktır. Çocuğun engelinin erken teşhisi, erken rehabilitasyonu çocuğunuzun daha hızlı gelişmesini sağlayacaktır. Şimdi uzmanların engellilerle ilgili genel tavsiyelerini sıralayalım:
- Çocuğunuzun engeliyle ilgili teşhisi öğrenin ve bu konuda bilginizi artırın. Bu alandaki mesleki terimleri öğrenin. Doğru bilgiyi aramaktan çekinmeyin; bilgi almak ve soru sormak düşüncelerinizi ve duygularınızı paylaşmanızı kolaylaştırır.
- Duygularınızı aile üyeleri ile paylaşın. Duygularınızı göstermekten kaçınmayın.
- Acı ve öfke gibi tabii duygularla nasıl baş edileceğini öğrenin.
- Olumlu bakış acısını hiç kaybetmeyin.
- Çocuğunuzun etkili eğitim programlarında bulunun, onun gelişimini izleyin.
- Acıma duygusundan kaçının, bunun çocuğunuzun gelişimini olumsuz etkileyeceğini unutmayın.
- Yalnız olmadığınızı unutmayın; sizin durumunuzda olan birçok aile var. Zorluklarla baş edebilmede size yardımcı olabilecek en önemli kaynak sizsiniz.
- Her bireyin kendine has özellikleri ile değerli olduğuna inanın, iletişim sürecinde şartsız olumlu bakış açısı geliştirin.
- Duygu ve davranışlarınızda tutarlı olun, aile içi iletişimde bu davranışınızın çok önemli olduğunu unutmayın.
- Empatik tutum ve davranış geliştirin.
Kendinize zaman ayırın. Her zaman kendiniz için sizi rahatlatıp dinlendirecek bir ara zamanınızın olması size ve çocuğunuza daha fazla yardımcı olacaktır.
- Kendinize dikkat edin. Fiziksel ve psikolojik sağlığınızı korumaya dikkat edin.
- Diğer çocuklarınıza da mutlaka zaman ayırın.
Aile içinde etkili iletişim ve aktif dinleme metotlarını uygulayın ve bu metotları mutlaka öğrenin.