însan, kendi içerisinde bir çekişme ve tezat içinde olmuştur. Kafasını kurcalayan, aklına takılan, mantığına uymayan bazı konuları zihninde kurcalar, tasarlar ve kimi zaman boşluk ve gaflete düşmekten kendisini koruyamaz.
Düşünmek, tefekkür etmek ve bununla birlikte Allah (cc)’ı teşbih etmek güzel bir haldir. Fakat sınırı aşmamak, kaideyi bozmamak, kuralı ihlale teşebbüs etmemek kaydı ile.
Her insanın karşısına çıkan, neden, niçin ve nasıl sorularına cevap bulamadığı anları olmuştur. Aklının ve mantığının derinliklerinde kaybolur gider de kendisi de anlayamaz.
Bize verilen bir ruhsat ve izin vardır. Görmek, duymak ve hissetmek gibi bize verilen usuller çerçevesinde yol aramak mümkündür. Fakat bunların dışında doğruyu bulmak adına bir çukura saplanmaktan kaçınılmalı.
Gaybı bilen Allah (cc)’a sığınılmalıdır.
İnsan doğruyu aramak adına çıktığı yolda, imanı ile Hakkı müşahede edecektir. Her nereye baksa ve her ne düşünse, O’nun azamet ve kudretini her yerde bulacaktır.
Allah (cc)’ı teşbih etmekten kaçınsa dahi her yerde O’nun yüceliği tecelli edecektir.
Allah (cc)’a sığınarak ve her işimizi, yolumuzu, halimizi O’na teslim ederek hayatımıza devam edelim. Doğruyu bulmak için çıkacağımız yolda, yanlışa bulaşmaktan ve O’ndan uzaklaşmaktan yine Allah (cc)’a sığınalım.