Dinî Nikâh Nedir ?

By | 19 Mart 2015

Dinî Nikâh Nedir ?Dinî Nikâh Nedir ?

Nikâh, talâk diğer bir ifade ile evlilik ve boşanma dinî bir müessesedir: aynı zamanda ibadetler içinde de­ğerlendirilir. Çünkü kaynağı Kur’ân ve hadistir. Bu hu­susta yüzlerce âyet-i kerime, binlerce hadis-i şerif var­dır. Bu âyetler hem evlilik müessesesinin sınırlarını çizer, hem de sorumluluk ve mükellefiyetleri belirler. Bazı âyetlerde mesele bütün ayrıntılarıyla verilir. Hadisler ise evlilik ve aile müessesesinin bütün ayrıntıla­rını belirler, anlatır ve öğretir.

Aynı şekilde İslâm hukuku kitaplarında nikâh ve talak bölümü ap ayrı bir bölüm teşkil eder. Meselâ kaynak olarak verdiğimiz, Türkçede de kapsamlı bir eser Ömer Nasuhi Bilmen’in 8 ciltlik Hukuk-u İslâmiye ve Istılâhüt-ı Fıkhiyye Kamusunun bir cildi bu mese­leye ayrılmıştır.

Konunun anlaşılmasına yardımcı olması ve bir ör­nek teşkil etmesi açısından bazı âyetlerin meâllerini okuyalım:

içinizden bekâr olanları ve köle ve câriyelerinizden dindar olanlarını evlendirin. Onlar fakir iseler, Allah onları lûtfuyla zenginleştirir. Allah’ın lûtfu geniştir ve O herşeyi hakkıyla bilir.

“Evlenmeye imkân bulamayanlar da, Allah onları lûtfuyla zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusun­lar.”

Size şu kadınları nikâhlamak haram kılındı: An­neleriniz, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, tey­zeleriniz, erkek kardeşlerinizin kızları, kızkardeşlerinizin kızları, sizi emzirmiş olan süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, hanımlarınızın anneleri, aranızdan zifaf geçmiş olan kadınlarınızdan doğan üvey kızlarınız. Eğer zifaf geçmemişse onların kızlarını nikâhlamakta size günah yoktur. Öz oğullarınızın hanımlarını nikâhlamanız ve iki kızkardeşi birden nikâhınız altına al­manız da size haram kılındı. Ancak geçmiş olan müstesnâdır. Muhakkak ki Allah çok bağışlayıcı, çok mer­hamet edicidir.

Nikâhın kendine göre şartları vardır. Bu da yuka­rıda izah edildi. Cumhuriyet devrine kadar “dini ni­kâh, resmi nikâh” diye bir ifade mevcut değildi. İslâm hukuku yürürlükten kaldırılıp yerine Batıdan adapte edilen medenî hukuk devreye girince ve nikâh akit işlemleri belediyelere verilince bu çeşit sorular gün­deme geldi. Oysa Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi semâvi kaynaklı dinlerde önceden olduğu gibi şimdi de nikâh merasimleri sinagog ve kiliselerde yapılır. Esasen İslâmda da böyledir.

Peygamberimizin (a.s.m.) “Nikâhı duyurun ve onu camilerde yapın” meâlindeki hadis-i şerif bu prensibi hatırlatmaktadır. Bu işlem camilerden alınıp belediye nikâh salonlarına taşınınca, nikâhın “dinî” bir mahi­yet taşıyıp taşımadığı akıllara gelmeye başladı.

Nikâh, evlilik bazı şartlar taşıdığından dolayı bu meseleyi bir bütün olarak âlimler ve din görevlileri bilmektedir. Ve öteden beri nikâh akdini âlimler ve imamlar yapmaktadır. Bunun için nikâhın halk dilin­deki adı “imam nikâhı” şeklinde söylenir olmuştur.

Aslında bu işlem imamlık, hocalık işi değildir. Her Müslüman nasıl ibadetlerini önceden öğrenerek yapı­yorsa, nikâhı ve nikâhın şartlarını ve sorumlulukla­rını araştırıp öğrendikten sonra bu hazırlığa girecek, şahitler huzurunda taraflar birbirlerini karı-koca ka­bul ederek nikâhlarını kıyacaklardır. Yani cemaatle namazda olduğu gibi, nikâhta mutlaka imam bulunacak diye bir şart yoktur. Şartları bellidir ve ona göre akit yapılır.