Çocukta Üç Yaş Eğitimi Nedir ?

By | 20 Mart 2015

Çocukta Üç Yaş Eğitimi Nedir ?Çocukta Üç Yaş Eğitimi Nedir ?

Üç yaş, çocuğun, bebeklikten çocukluğa geçiş bunalımla­rını atlattığı, kendine daha bir güven duyduğu, çevresiyle uyuştuğu; dengeli, anlayışlı, uyumlu bir çocuk olduğu dö­nemdir. Dil yeteneğini geliştirmiş olmasından dolayı çocuk, kendisine söylenenleri rahatça anlar ve isteklerini kolaylıkla dile getirebilir. Bencillikten biraz uzaklaşmıştır. Arkadaşla­rıyla grup hâlinde oynamaya, onlarla oyuncaklarını paylaş­maya başlamıştır.

Sosyalleşmenin başladığı, dış dünya ile ilişkinin çok arttı­ğı ve bu anlamda güvenin kazanıldığı bir dönem. Dolayısıy­la bu yaşta çekingenliğin artması değil, azalması beklenir.

Çocuğun, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırma dav­ranışı bu aylarda şekillenmeye başlar. Ana babalar, çocuğun bu iyi dönemini değerlendirmesini bilmelidirler.

Büyük kasları gelişmiştir; koşar, tırmanır, tuzla hareket edebilir. Koşmayı yürümeye tercih eder. Üç buçuk yaşında sık sık tökezlenip düşer.

Biraz savruk da olsa, kendi kendini besleyebilir; giyinir, düğmelerini açabilir, fermuarını çeker; kolay giyilebilir cins­ten ayakkabıları kendi kendine giyebilir ancak bağlayamaz, tokasını takamaz.

Çamur, kum ve kille oynar, şekiller yoğurur. Çember ve artı işaretlerini çizebilir.

Nesnelerin isimlerini bilir; basit cümleler kurar, çeşitli te­kerlemeleri ve tekrarlı şarkıları ezberler ve söyler. Sözden anlar, derdini anlatabilir.

Çok meraklıdır. Çok soru sorar. “Ne? Nerede? Ne za­man?” en sık sorduğu sorulardandır. Her şeyi öğrenmek is­ter.

Herhangi bir faaliyette kendini ancak 10-15 dakika meş­gul edebilir, dikkat süresi kısadır. Hoşuna giden faaliyetler­de daha uzun süre kalabilir.

iki ayağını yerden keserek zıplayabilir; merdiven çıkar, tırmanır, topu havaya atar; kısa mesafeye şut atabilir, toprak ve kumu kazar, kaydıraktan kayar. Müziğin temposuna ve ritmine uyarak hoplar, zıplar.

Yaptığı el işlerinin, karalamalarının bir yere asılmasın­dan, onlara önem verilmesinden hoşlanır.

Ufak tefek işlerde büyüklere yardımcı olabilir, ancak tek başına, “ekmek almak” gibi sorumluluklar yüklenemez; dik­kati çabuk dağılır; oyuna dalar.

Tek başına oynamaktan, bir ya da iki arkadaşla oynama­ya geçiş yapabilir.

Paylaşma alışkanlığını geliştirir, arkadaşlarıyla anlaşma­ya başlar.

Kendi başına oynarken oyun arkadaşları düşleyip onlarla “konuşur”, böylece sıkıntılarından kurtulur.

Yaşıtlarını veya yetişkinleri sürekli taklit eder, onların davranışlarını ve sözlerini tekrarlar; insanları sever ve onlar­la ilgilenir.

Tabiat ve dünya ilgisini çeker. Hayvanlarla ilgili masal ve hikâyelerden hoşlanır. Sevdiği masalları ve olayları tekrar tekrar anlattırır.